Biyoloji Hikayesi Duyuruları  |  Geçmiş Yıllarda Çıkmış Sorulara Konu İçerisinden Ulaşabilirsiniz.  |  9. 10. 11. ve 12.Sınıf Biyoloji Dersi 1.Dönem 2.Yazılı Açık Uçlu Yazılı Hazırlık Soru Örnekleri Dokümanlar Sayfasına Yüklenmiştir.  |  Tüm Sınıfların 1.Dönem 2.Ortak Yazılı Senaryoya Uygun Örnek Soruları MEB Tarafından Yayınlanmıştır. Konu içerisinden, Çalışma Sorularından, Soru Bankasından veya Dokümanlar sayfasından ulaşabilirsiniz.  |  Maarif Modeli Temaları İçerisinde Bulunan Karekod Belgelerinin Çözümlenmiş Örneklerine Dokümanlar Sayfasından Ulaşabilirsiniz.  |  Soru Bankası Sayfamızdan Konular Bazında Oluşturacağınız Çoktan Seçmeli Testlerle Kendinizi Sınavlara Hazırlayabileceksiniz.  |  Ders Kitabında Bulunan Ölçme ve Değerlendirmeler ile Yönergelerin Çözümlerine Konuların İçerisinden Ulaşabilirsiniz.  |  Sitemizdeki Konular Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredatına ve Öğrenme Çıktılarına Uygun Olarak Hazırlanmıştır.  | 
10.Sınıf Ekosistem Ekolojisi Konusuna Ait Çıkmış Soruları
10.Sınıf Ekosistem Ekolojisi Konusuna Ait Çıkmış Soruları
Soru 1. 5631

İndikatör (gösterge) tür, çevresindeki yararlı ya da zararlı maddelerden birine karşı çok duyarlı olan canlı türü olarak tanımlanır. Örneğin, kızböceklerinin bazı türleri, sudaki gelişim dönemlerinde, ortamdaki oksijenin azalmasına çok duyarlı olduğundan, bu böceklerin bulunduğu su ortamlarının temiz ve oksijen bakımından zengin olduğu söylenebilir.

Buna göre, bir türün indikatör (gösterge) tür olması için aşağıdaki özelliklerden hangisine sahip olması gerekir?

(2005-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. Ekolojik toleransının (hoşgörüsünün) az olması
B. Mutasyona uğrama sıklığının yüksek olması
C. Hayat devresinin kısa olması
D. Metabolizma hızının yüksek olması
E. Populasyon büyüme hızının sınırlı olması

Cevap İçin Tıklayınız...

Cevap: A

Bu soruda, bir türün indikatör (gösterge) tür olabilmesi için sahip olması gereken ekolojik özellikler sorgulanmaktadır. İndikatör türler, belirli çevresel koşullara karşı çok hassas olan organizmalardır ve yaşadıkları ortamın ekolojik sağlığı hakkında önemli bilgiler sağlarlar. Bu türler, çevredeki hava, su ve toprak kirliliği, oksijen seviyesi veya belirli kimyasal maddelere duyarlılık gibi faktörleri göstermek için kullanılırlar.

İndikatör türler, çevresel değişimlere çok duyarlıdır ve belirli bir çevre faktöründe meydana gelen değişikliklerden doğrudan etkilenirler. Bir ortamda yalnızca belirli koşullar altında yaşayabilen ve tolerans aralığı dar olan organizmalar, en iyi gösterge türlerdir.

Bu nedenle bir türün indikatör tür olabilmesi için ekolojik toleransının düşük olması gerekir, yani çevresel değişimlere karşı çok hassas olmalıdır.

Bir türün indikatör tür olabilmesi için, çevresel değişimlere karşı duyarlılığı yüksek olmalı ve belirli koşullar altında yaşayabilmelidir. Bu da ekolojik toleransının düşük olması anlamına gelir.

Bu nedenle doğru cevap: A) Ekolojik toleransının (hoşgörüsünün) az olması.

Soru 2. 5204

Aşağıdaki grafikte, bir gölde, ışık, sıcaklık, besin tuzları miktarı ve fitoplankton yoğunluğunda mevsimlere göre gerçekleşen değişmeler gösterilmektedir.

Bu grafikteki bilgilere dayanarak aşağıdaki yargı- lardan hangisine varılamaz?

(Grafikte verilenler dışındaki etkenler dikkate alınmayacaktır.)

(2004-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. Fitoplankton yoğunluğunun L-R arasındaki değişimi, besin tuzlarının miktarıyla ilişkilidir.
B. Fitoplankton yoğunluğunun S-V arasındaki azalması, sıcaklıkla ilişkilidir.
C. Işık ve sıcaklık, fitoplankton yoğunluğu için her mevsimde sınırlayıcı olmuştur.
D. İlkbaharda besin rekabeti, fitoplankton yoğunluğunda L-M arasındaki azalmaya neden olmuştur.
E. Sonbaharda besin tuzları miktarının artması, fitoplankton yoğunluğunun R-S arasındaki artışında etkili olmuştur.

Cevap İçin Tıklayınız...

Cevap: C

Soru 3. 5228

Yukarıdaki grafik, bir ekosistemde bulunan bir bitki populasyonundaki bireylerin boy uzunluğuyla ilgili dağılımını göstermektedir. Belirli bir süre sonra, bu populasyonda boyu 5 cm nin altında ve boyu 15 cm nin üzerinde olan bireyler, ekosistem koşullarına bağlı olarak ayıklanmıştır.

Boy uzunluğu kalıtsal olarak saptanan bir özellik olduğuna göre, bu bitki türünün gen havuzunda meydana gelen bu değişme, boy uzunluğuyla ilgili olarak bu türde,

I. Kalıtsal farklılıkların azalması,

II. Uyum yeteneğinin zayıflaması,

III. Evrimleşmenin yavaşlaması

Durumlarından hangilerinin gerçekleşmesine neden olabilir?

(2002-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. I ve II
D. II ve III
E. I, II ve III

Cevap İçin Tıklayınız...

Cevap: E

Soru 4. 5052

Bir ekosistemdeki bir populasyonun,

I. Kullandığı besin miktarının ortamda artması,

II. Kullandığı besin çeşidinin ortamda azalması,

III. Rekabete girdiği türlerin ortamda azalması

Etkenlerinden hangileri, ekosistemin bu populasyonla ilgili taşıma kapasitesini artırır?

(2002-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. Yalnız I
B. Yalnız III
C. I ve II
D. I ve III
E. I, II ve III

Cevap İçin Tıklayınız...

Cevap: D

Bu soruda, bir ekosistemdeki bir popülasyonun taşıma kapasitesini hangi etkenlerin artırabileceği sorgulanmaktadır. Taşıma kapasitesi (K), bir ekosistemin belirli bir türden maksimum kaç bireyi sürdürülebilir şekilde barındırabileceğini ifade eder.

Bir popülasyonun taşıma kapasitesini artıran faktörler, besin kaynaklarının artması, rekabetin azalması ve çevresel koşulların iyileşmesiyle ilgilidir. Ancak, besin çeşidinin azalması gibi bazı faktörler popülasyonu olumsuz etkileyebilir.

Besin miktarının artması (I) ve rekabetin azalması (III) taşıma kapasitesini artırır.

Ancak besin çeşidinin azalması (II), popülasyonun uzun vadede sürdürülebilirliğini azaltabilir.

Bu nedenle doğru cevap: D) I ve III.

Soru 5. 5057

Embriyonal gelişmeleri için uygun çevre sıcaklığı 20-30 °C olan bir çekirge populasyonunda, sıcaklık ile gen ve enzim kontrolünde olan türe özgü beneklenme arasındaki ilişki araştırılmış ve aşağıdaki veriler elde edilmiştir:

• Türe özgü normal benekli ergin bireylerin yumurtalarından, 15 °C sıcaklıkta ergine kadar gelişen çekirgelerde türe özgü beneklenme gerçekleşmemiştir.

Türe özgü beneklenmenin gerçekleşmediği bu çekirgelerin yumurtaları, 25 °C sıcaklıkta ergine kadar geliştiğinde ise türe özgü normal beneklenme gerçekleşmiştir.

• Türe özgü normal benekli ergin bireylerin yumurtalarından, 35 °C sıcaklıkta ergine kadar gelişen çekirgelerde aşırı beneklenme gerçekleşmiştir.

Bu aşırı benekli çekirgelerin yumurtalarından 25 °C sıcaklıkta ergine kadar gelişen bireylerde de aşırı beneklenme gerçekleşmiştir.

Bu verilere göre, vücudun beneklenmesiyle ilgili,

I. Normalden düşük sıcaklık, beneklenmeyi kontrol eden gende değişmeye (mutasyona) neden olmuştur.

II. Normalden düşük sıcaklıkta, beneklenmeyle ilgili enzim çalışmamıştır.

III. Normalden yüksek sıcaklık, beneklenmeyi kontrol eden gende değişmeye (mutasyona) neden olmuştur.

Yargılarından hangilerine varılabilir?

(2000-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. Yalnız III
D. I ve III
E. II ve III

Cevap İçin Tıklayınız...

Cevap: E

Bu soruda, çevresel sıcaklığın çekirgelerde genetik olarak kontrol edilen beneklenme özelliği üzerindeki etkisi incelenmektedir. Fenotip, genetik yapı (genotip) ve çevre etkileşimi ile belirlenir. Sıcaklık değişikliklerinin mutasyon veya enzim aktivitesinin değişmesi gibi olası etkileri sorgulanmaktadır.

Verileri Analiz Edelim:

Normal sıcaklık aralığı (20-30°C):

  • 25°C’de türe özgü normal beneklenme gerçekleşiyor.
  • Bu sıcaklık aralığında enzimler normal çalışıyor ve genetik ifade beklenen şekilde gerçekleşiyor.

Düşük sıcaklık (15°C):

  • Beneklenme oluşmuyor.
  • Ancak, bu bireylerin yumurtalarından çıkan yeni bireyler 25°C’de normal beneklenme gösteriyor.
  • Bu, düşük sıcaklığın kalıcı bir genetik değişime (mutasyon) neden olmadığını gösterir.
  • Bunun yerine, beneklenmeyle ilgili enzimlerin düşük sıcaklıkta çalışmadığını düşündürür.

Yüksek sıcaklık (35°C):

  • Aşırı beneklenme gerçekleşiyor.
  • Bu aşırı benekli bireylerin yumurtalarından 25°C’de gelişen bireylerde de aşırı beneklenme devam ediyor.
  • Bu, yüksek sıcaklığın genetik değişikliğe (mutasyona) neden olduğunu gösterir, çünkü etki sonraki nesilde de görülüyor.
  • Düşük sıcaklıkta, genetik değişim (mutasyon) değil, enzimin çalışmaması nedeniyle beneklenme görülmüyor. (II doğru)
  • Yüksek sıcaklık, kalıcı bir mutasyona neden oluyor ve sonraki nesillerde de etkisini sürdürüyor. (III doğru)
  • Ancak, düşük sıcaklıkta mutasyon oluştuğuna dair kanıt yok. (I yanlış)

Bu nedenle doğru cevap: E) II ve III.

Soru 6. 5991

Bir populasyonun birey sayısı, yukarıdaki büyüme eğrisinde görüldüğü gibi, I.zaman aralığında artmış, II.zaman aralığında azalmıştır.

Aşağıdakilerin hangisinde verilenler, birey sayısında iki zaman aralığında görülen bu değişmeleri doğrudan sağlayabilecek nedenler arasındadır?

(2000-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. I.Zaman Aralığında → Avcı hayvan sayısının artması   II.Zaman Aralığında → Populasyon dışına artması göçün azalması
B. I.Zaman Aralığında → Populasyon dışına göçün artması   II.Zaman Aralığında → Avcı hayvan sayısının azalması
C. I.Zaman Aralığında → Doğum oranının artması   II.Zaman Aralığında → Besin miktarının azalması
D. I.Zaman Aralığında → Avcı hayvan sayısının artması   II.Zaman Aralığında → Hastalıkların azalması
E. I.Zaman Aralığında → Hastalıkların artması   II.Zaman Aralığında → Besin rekabetinin azalması

Cevap İçin Tıklayınız...

Cevap: C

Soru 7. 5708

Suda yaşayan bir canlı kolonisinin bazı özellikleri şunlardır:

I. Birer çift kamçı taşıyan 16 hücreden oluşmuştur.

II. Hücrelerin işlevleri birbirlerinin aynıdır.

III. Hücreler, jelatinimsi bir kılıfla bir arada tutulmuştur.

IV. Hücreler, koloniden ayrıldıklarında da bir birey gibi canlılıklarını sürdürebilmektedir.

Yukarıdaki özelliklerden hangileri, bu koloninin çok hücreli canlı olmadığının kanıtlarıdır?

(1999-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. I ve II
B. I ve IV
C. II ve III
D. II ve IV
E. III ve IV

Cevap İçin Tıklayınız...

Cevap: D

Bu soruda, bir su canlısı kolonisinin çok hücreli bir organizma mı yoksa tek hücreli organizmaların oluşturduğu bir koloni mi olduğu sorgulanmaktadır. Gerçek çok hücreli organizmalarda hücreler belirli işlevlere özelleşmiştir ve birbirinden bağımsız yaşama yeteneğine sahip değildir.

Bir organizmanın çok hücreli olarak kabul edilebilmesi için:

  • Hücreler özelleşmiş görevler üstlenmelidir.
  • Bireysel olarak ayrıldıklarında yaşamlarını sürdürememelidirler.
  • Hücreler, birbirleriyle sıkı bir organizasyon içinde olmalıdır.

Bu kriterlere göre, koloninin çok hücreli bir organizma olmadığını gösteren özellikler incelenmektedir.

  • II. Hücrelerin işlevleri aynı olması, hücre özelleşmesinin olmadığını gösterir ve bu organizmanın çok hücreli olmadığının bir kanıtıdır.
  • IV. Hücrelerin koloniden ayrıldıktan sonra bağımsız olarak yaşayabilmesi, onların aslında tek hücreli bireyler olduğunu ve koloniyi oluşturduklarını kanıtlar.
  • Bu yüzden doğru cevap: D) II ve IV.

Soru 8. 5285

Bir akasya türünde, ağaçlar üzerinde boğa boynuzları denilen ve içinde bir karınca türünün yuvalarını inşa edip genişlettikleri içi boş dikenler bulunmaktadır. Karıncalar bu yapılarda bitki tarafından salgılanan nektarla beslenmektedir. Bu akasya ağaçlarıyla uygun deneme alanlarında aşağıdaki denemeler yapılmıştır:

♦ Bir akasya ağacı popülasyonunun bir kısmı kontrol, bir kısmı da deney grubu olarak ayrılmıştır.

♦ Deney grubu ağaçlarının tamamına karıncaları öldürmek için böcek ilacı uygulanmıştır.

♦ Karıncaların tekrar kolonileşmelerini önlemek için deney grubu ağaçlarının tabanına yapışkan bir madde uygulanmıştır.

♦ 10 aylık bir süre için her iki gruptaki ağaçların hayatta kalma ve büyüme oranları izlendiğinde elde edilen bulgular aşağıdaki grafiklerle ifade edilmiştir.

Buna göre,

I. Akasya ağaçları ile karıncalar arasında rekabet görülmektedir.

II. Karıncalar akasya ağaçlarına zarar vermektedir.

III. Akasya ağaçlarının nektar üretmesi, büyüme oranlarını ve hayatta kalma başarısını artırmaktadır.

Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

(YKS-TYT Örnek Soruları)

A. Yalnız I
B. Yalnız III
C. I ve II
D. I ve III
E. I, II ve III

Cevap İçin Tıklayınız...

Cevap: B

Soru 9. 5510

Aşağıda bir çayır ekosistemine ait bir besin piramidi şematize edilmiştir.

Bu besin piramidinde tabandan yukarıya doğru gidildikçe,

I. Her bir trofik düzeydeki toplam biyokütle miktarı azalır.

II. Her bir trofik düzeyden diğerine aktarılan enerji miktarı azalır.

III. Her zaman bireylerin vücut büyüklüğünde artış olur.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

(YKS-TYT Örnek Soruları)

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. I ve II
D. I ve III
E. II ve III

Cevap İçin Tıklayınız...

Cevap: C

BiyolojiHikayesi

Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!

Bilgilerimiz

Adres

Efeler-Aydın

Email

info@biyolojihikayesi.com

Phone

................

Bülten

© Biyoloji Hikayesi. All Rights Reserved. Designed by Biyoloji Hikayesi
Distributed By: Hamza EROL