Omurgasız Hayvanlar Konusuna Ait Sayfa

Konu Detayı Sayfası

Omurgasız Hayvanlar

Yaşam

Sınıflandırma ve Biyoçeşitlilik

61

Omurgasız Hayvanlar

► Hayvanlar âleminin en geniş grubudur.

► Bazılarında kıkırdak ve kemikten oluşan iç iskelet vardır.

► Vücutlarının sırt kısmında omurga bulunmaz.

► Omurga olmadığı için sinir şeritleri karın kısmındadır.

► Bazılarında dış iskelet bulunur. Dış iskelet; organik ve inorganik maddelerden oluşur. Vücudun dışında bulunur. Kaslar iskelete içeriden bağlanır. İskelet esnek bir yapıda olmadığı için hayvanın büyümesini sınırlar ve zaman zaman atılır. Bazılarında ise iç iskelet bulunur (süngerlerde ve derisi dikenlilerde olduğu gibi).

► Bir kısmı suda bir kısmı karada yaşar. Suda yaşayanlarda solungaç solunumu, karada yaşayanlarda ise trake solunumu veya hücre yüzeyi ile solunum görülebilir.

► Omurgasız hayvanlarda genellikle açık kan dolaşımı görülür. Açık kan dolaşımında kan, damarlar ve dokular arasındaki Sinüs denilen boşluklarda dolaşır. Kılcal damarlar bulunmaz. Kanın vücuttaki dolaşımı yavaş olur.

Kapalı kan dolaşımı yapanlar da vardır. Örneğin; ahtapot, mürekkep balığı ve halkalı solucanlarda kapalı kan dolaşımı görülür.

► Çoğunluğu eşeyli üreme yapar. Hermafrodit olan türleri vardır. Bazıları ise eşeysiz olarak çoğalır. (tomurcuklanma veya rejenerasyon ile)

► Boşaltımdan sorumlu yapıları; alev hücreleri, nefridyumlar ve malpighi tüpleridir. Böbrek bulunmaz.

► Embriyonik dönemde solungaç yarıkları görülmez.

► Vücutları genellikle segmentsizdir (parçalı değil). Ancak halkalı solucanlar ve eklem bacaklıların vücutları segmentlidir.

► Vücut simetrileri genellikle Radyal (Işınsal) Simetri gösterir. (Vücut merkezinden geçen herhangi bir düzlem vücudu iki eşit parçaya bölüyorsa buna Radyal Simetri denir. Örneğin; Deniz Yıldızı, Hidra gibi canlıların vücudu radyal simetrilidir.)

► Ancak solucanlar ve eklem bacaklıların vücut simetrileri Bilateral Simetrilidir. (Boydan ve ortadan geçen düzlem vücudu iki eşit parçaya bölüyorsa buna Bilateral Simetri denir.)

Ayrı eşeyli ve aynı eşeyli (hermafrodit) olanları vardır. (Dişi ve erkek üreme sisteminin aynı canlıda bulunmasına Hermafrodit denir. Bu canlılar kendi kendilerini dölleyebilirler. Örneğin; yassı ve toprak solucanları hermafrodittir.)

Omurgasız hayvanlar altı gruba ayrılarak incelenir:

Süngerler

► Süngerlerin tamamı çok hücrelidir. Hayvanlar aleminin en basit olanıdır.

► Hücreleri tam olarak farklılaşmadığı için doku, organ ve sistemleri bulunmaz.

► Duyu, sinir ve kas hücreleri bulunmadığı için aktif hareket edemezler.

► Vücutlarında çok sayıda Por denilen açıklıklar bulunur. Bu açıklıklardan giren su ile süngerlerin vücut hücreleri arasında; gaz alışverişi, besin alımı ve atıkların uzaklaştırılması (difüzyon ile) sağlanır.

İç iskelet taşırlar. İç iskeletleri inorganik ve organik maddelerden oluşmuştur.

► Yakaladıkları mikroorganizmaları ve organik parçaçıkları hücre içine alarak hücre içi sindirim yolu ile parçalarlar.

► Çoğu denizlerde çok azı ise tatlı sularda bir zemine bağlı olarak hareketsiz yaşarlar.

► Embriyonik tabakalardan biri olan Mezoderm Tabakası taşımazlar. (Endoderm ve Ektoderm tabakaları vardır.)

► Vücutları torba, kadeh veya vazo şeklindedir.

Asimetrik (şekilsiz) veya radyal simetri vücut yapısına sahiptirler.

Eşeyli ve eşeysiz yolla üreyebilirler.

► Çoğu sünger Hemafrodittir (Çift eşeyli). Aynı canlı hem yumurta hem sperm üretir. Kendi kendini dölleyebilir.

► Rejenerasyon (kendini yenileme) yetenekleri yüksektir.

► Vücutları parçalara ayrıldığında, her bir parçadan yeni bir canlı oluşabilir. Bazı sünger türleri ev ve vücut temizliğinde kullanılmaktadır.

► Banyo süngeri, fıçı süngeri, vazo ve cam süngeri bunlara örnek verilebilir.

Sölenterler

► Süngerlerden daha gelişmiş organizasyona sahip hayvanlardır.

► Çoğu denizlerde çok azı ise tatlı sularda yaşar.

► Denizanası, hidra, denizşakayığı ve mercanlar sölenterlere grubundan canlılardır.

► Sölenterlerde; sabit ve serbest yüzücü olmak üzere iki genel vücut formu vardır.

Sabit vücut formuna sahip olanlar; hidra, mercan ve denizşakayığıdır.

Yüzücü vücut formuna ise denizanaları örnek verilebilir.

► Vücutları doku düzeyinde bir organizasyona sahiptir. Bu nedenle kas ve sinir dokuları ile üreme organları bulunur. Ancak boşaltım ve solunum sistemleri yoktur.

► Hücrelerinin çoğu su ile doğrudan temas halinde olduğu için madde alışverişi vücut yüzeyi ile yapılır.

► Bazı türleri diğer canlılarla karşılıklı faydaya dayalı (mutualist) ortak yaşam şekilleri oluşturabilir.

► Deniz anemonu ile palyaço balığı arasındaki birliktelik.

Hayvanlar aleminde ilk özelleşmiş sinir sistemine sölenterlerden Hidra'da rastlanır. Hidra'da ağsı = diffüs sinir sistemi görülür.

► Bazı sölenterler mavi renkli bir ışık saçar. Buna Biyolüminesans denir. Bu ışık; avlanmak, avcılardan korunmak, kendi türü ile ya da diğer türlerle ilişki kurmak için kullanılır.

► Eşeysiz üremeleri tomurcuklanma ile eşeyli üremeleri ise Metagenez ile olur. (Metagenez; eşeyli ve eşeysiz çoğalmanın birbirini takip ettiği özel üreme şeklidir.)

Ayrı ayrı veya koloni halinde yaşayan türleri vardır.

► Süngerlerde olduğu gibi embriyonik tabakalarda Mezoderm yoktur. Sadece Endoderm ve Ektoderm Tabakalarından gelişirler.

► Çoğunun hayat döngüsünde iki evre görülür. Bunlar;

1. Polip Evresi,

2. Medüz Evresidir.

Polipler genellikle hareketsizdir ve başkalaşım (metamorfoz) geçirerek Medüzleri oluştururlar.

Medüzler ise; hareketlidir. Örneğin; denizanası bir çok sölenterin medüz biçimidir.

► Sölenterlerin vücutlarında hem ağız hem de anüs görevi yapan tek açıklık bulunur.Bu açıklığın etrafında Tentakül denilen kamçı benzeri uzantıları vardır. Tentaküller; besinlerini yakalamak ve düşmanlarından korunmak için kullanılır.

► Vücutları radyal (ışınsal) simetriye sahiptir.

Süngerler ve sölenterler en basit yapılı hayvanlardır. Embriyonik dönemde endoderm ve ektoderm tabakalarının farklılaşmasıyla oluşurlar. Mezoderm tabakası taşımazlar. Bunların dışındaki tüm hayvanlarda bu üç tabakada bulunur.

Solucanlar

► Bazıları mikroskobik, bazıları metrelerce uzunlukta olabilmektedir.

► Tatlı ve tuzlu sularda, karada, toprakta ve canlı vücudunda parazit olarak yaşayan türleri vardır.

► Vücutları bilateral simetri yapılıdır. Genelde yuvarlak veya yassı şekillidir.

► Embriyonik dönemde mezoderm tabakasının oluşumu solucanlarla başlar.

► Eşeyli ve eşeysiz olarak çoğalırlar. Bazı türleri hermafrodittir.

İlk özelleşmiş boşaltım organı,

İlk merkezi sinir sistemi,

İlk dolaşım sistemi ve kapalı kan dolaşımı,

İlk olarak ağız ve anüs şeklinde iki açıklı yapının görüldüğü canlılar solucanlardır.

► Solucanlar 3 grupta incelenir.

Yassı Solucanlar

► Parazit veya serbest yaşayan türleri vardır.

► Vücutları bilateral simetrili olup yassı ve incedir. Ağız ve anüs görevi yapan tek açıklık bulunur.

► Eşeyli ya da eşeysiz üreyebilirler. Genellikle hermafrodit canlılardır.

► İlk özelleşmiş boşaltım organı Protonefridyum'dur ve yassı solucanlarda görülür.

► İlk merkezi sinir sisteminin görüldüğü canlıdır. İp merdiven sinir sistemi görülür.

► Denizlerde, tatlı sularda ve nemli ortamlarda yaşar.

► Bu canlıların 20.000 civarında türü bulunur.

► Çoğu sindirim sistemi gelişmediğinden başka canlıarın üzerinden beslenir yani parazittir.

► Parazit olanlar, insanlarda ve hayvanlarda hastalık yapar.

► Planarya, Tenya, Karaciğer Kelebeği yassı solucanlardır.

Yuvarlak Solucanlar

► Yuvarlak ve uzun bir vücut yapısına sahiptirler. Vücutları segmentsizdir.

► Bilateral simetrili vücut yapısı bulunur.

► Bazıları insan, hayvan ve bitkiler üzerinde parazit (aslak) olarak yaşar.

► Bazıları ise tatlı sularda, denizlerde ve nemli bölgelerde yaşar.

Ağız ile başlayıp anüs ile biten çift açıklıklı sindirim sistemi ilk defa yuvarlak solucanlarda görülmüştür.

► Çoğu parazittir ve ayrı eşeylidir. (Yani erkek ve dişi üreme sistemi ayrı ayrı canlılarda bulunur.)

► Solunum ve boşaltım sistemleri gelişmemiştir. Solunumlarını vücut yüzeyi ile yaparlar.

► Kıl kurdu, Ascaris (bağırsak solucanı) , Trichinella (trişin), Kancalı Kurt bu gruptandır ve insanlarda parazit olarak bilinen türlerdir.

Halkalı Solucanlar

► Vücutları uzun ve segmentlidir.

► Bilateral simetrili vücut yapısına sahiptirler.

► Dolaşım sistemi ve kapalı kan dolaşımının ilk kez görüldüğü canlıdır.

► Gerçek vücut boşlukları (sölom boşluğu da denir) bulunur.

► Solunumlarını; nemli deri yüzeyleri ile yaparlar.

► Suda ve karada yaşarlar. Suda yaşayanlar solungaç, karada yaşayanlar ise deri solunumu yapar.

► Rejenerasyon yetenekleri yüksektir. Vücutlarından kopan parçaları tekrar yenilerler.

Eşeyli ya da eşeysiz üreyebilirler. Hermafrodit olanları karşı cinsle döllenme yapar. (Kendi kendilerini döllemezler.)

Kapalı kan dolaşım sistemi görülür. Yani kan vücut boşluğuna akmadan damar içinde dolaşır.

► Boşaltım organlarına Nefridyum denir.

► Beyin ve sinir sistemleri vardır.

► Vücutlarındaki halkasal ve boyuna kaslarla hareket ederler.

► Beslenmeleri; etçil ya da çürümüş bitkileri yiyerek olur.

► Toprak solucanı; toprakta açtığı oyuklar ile toprağın havalanmasında ve yağmur sularının süzülmesinde rol oynar. Böylece toprağın verimini arttırır.

► Sülük ve toprak solucanı en çok bilinen halkalı solucanlardır.

NOT: Yağmurlu havalarda toprak solucanları toprağın üstüne çıkar. Bunun nedeni yağmur sularının topraktaki hava boşluklarını kapatması ve solucanın O2'siz kalmasıdır.

Yumuşakçalar

► Eklem bacaklılardan sonra ikinci en büyük omurgasız hayvan grubudur.

► Bu grup içerisinde şekil ve büyüklük bakımından çok farklı canlı örnekleri vardır.

► Vücut büyüklüğü 1 mm. olan küçük bir salyangozdan, boyu 16 metreye ve vücut ağırlığı 2 tona ulaşabilen dev mürekkep balığına kadar değişen türleri vardır.

► Tuzlu ve tatlı sularda, karada yaşarlar.

► Vücutları yumuşak ve kabukludur. Kabuklarında kalsiyum karbonat bulunur.

► Kabukların altında manto denilen vücut örtüleri vardır.

► Suda yaşayanlar solungaç solunumu, karada yaşayanlar ise kabut altındaki genişlemiş yüzey ile solunum yapar.

► Çoğunda açık kan dolaşımı görülür. Ancak mürekkep balığı, ahtapot ve kalamarda kapalı kan dolaşımı vardır.

► Genellikle eşeyli olarak ürerler. Pek çok salyangoz hermafrodittir.

► Midye gibi bazı türlerde pürüzsüz ve parlak sedef tabakası bulunur.

► Midyeler silleri yardımıyla solungaçları üzerindeki mukusa yapışan mikroorganizmaları yiyerek beslenirler.

► Pek çok çeşidi insanlar tarafından besin olarak tüketilir.

► Ayrıca istiridyelerden elde edilen inci ile sedef takı ve süs eşyası yapımında kullanılır.

► En çok bilinenleri; Midye, istiridye, salyangoz, ahtapot, mürekkep balığı, sümüklü böcektir.

Eklem Bacaklılar

► Karasal hayata iyi uyum sağlamış ve dünya üzerinde geniş alanlara yayılmış omurgasızlardır.

► Tür çeşitliliği en fazla olan gruptur.

► Tatlı ve tuzlu sularda, karada yaşayan türleri vardır.

► Vücutları; baş, göğüs ve karın olmak üzere üç bölümden oluşur. Bu bölümlerin her biri farklı sayıda segmentten oluşur. Baş bölgesinde genellikle bir çift anten ve birleşik göz bulunur.

Malpighi tüpleri denilen yapıları ile boşaltım yaparlar. Boşaltım atıkları ürik asittir.

Dış iskelet taşırlar. Bu iskelet dayanıklı ve hafiftir. Bu nedenle uçmayı kolaylaştırır. İç organları korur.

► Dış iskelet esnek olmadığı için büyümeyi sınırlar. Bundan dolayı embriyonik dönemde başkalaşım (metamorfoz) ve ergin dönemde deri değiştirme olayları görülür. Tırtılın kelebeğe dönüşmesi bir metamorfoz olayıdır.

► Dış iskeletin ana maddesi CaCO3 ve Kitin maddesidir.

► Vücutları bilateral simetri yapıdadır.

► Hayvanlar aleminde kanat ilk kez böceklerde görülür.

► Beslenme tiplerine göre ağız yapıları; delme, çiğneme, kesme, yalama veya emme görevlerini yerine getirecek şekilde özelleşmiştir.

Solunum;

Suda yaşayanlarda solungaçlarla

Karada yaşayanlarda trakelerle

♦ Örümceklerde ise kitapsı akciğerlerle olur.

Açık dolaşım sistemi görülür. Dolaşım sıvılarında solunum gazlarının (O2, CO2) taşınmasını sağlayan pigmentler yoktur.

Eşeyli ürerler. Genellikle ayrı eşeyli canlılardır. Ancak bazı türleri hermafrodittir. Döllenme dişi bireyin vücudunda gerçekleşir.

► Bazı türleri koloniler oluşturarak yaşarlar. (Karıncalar ve arılar gibi)

► Çizgili ve düz kasları vardır. Aktif hareket ederler.

Eklem bacaklılar;

 Kabuklular (yengeç, karides, istakoz)

♦ Örümceksiler (akrep, kene, örümcek)

♦ Çok ayaklılar (çiyan, kırkayak)

♦ Böcekler (çekirge, sinek, arı, kelebek, ipek böceği, bit) olmak üzere dört gruba ayrılırlar.

Derisi Dikenliler

► Tamamı denizlerde ve okyanuslarda yaşar. En gelişmiş omurgasız canlılardır.

► Vücutları başsız ve segmentsizdir.

► İç iskelet taşırlar. (Kalker plakalardan oluşan) Bu iskelete ait destek ve koruma görevi yapan dikensi çıkıntılara sahiptirler.

► Derisi dikenlilere özgü olan su - damar sistemiyle bağlantılı tüp ayakları vardır. Bu tüp ayaklar; hareket, beslenme, solunum ve boşaltımdan sorumludur.

► Üremeleri eşeyli ve eşeysiz (rejenerasyon ile) olarak gerçekleşir.

► Dış döllenme yaparlar. Rejenerasyon yetenekleri oldukça gelişmiştir. Solunum; solungaç veya tüp ayaklar yoluyla yapılır.

► Etçil, otçul ve planktonlarla beslenen türleri vardır.

► Deniz yıldızı, deniz kestanesi, deniz lalesi ve deniz hıyarı bu gruptandır.

Konu İle İlgili Sorular

BiyolojiHikayesi

Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!

Bilgilerimiz

Adres

Efeler-Aydın

Email

info@biyolojihikayesi.com

Phone

................

Bülten

© Biyoloji Hikayesi. All Rights Reserved. Designed by Biyoloji Hikayesi
Distributed By: Hamza EROL