Biyoloji Hikayesi Duyuruları  |  Sitemizdeki Konular Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredatına ve Öğrenme Çıktılarına Uygun Olarak Hazırlanmıştır.  |  Ders Kitabında Bulunan Ölçme ve Değerlendirmeler ile Yönergelerin Çözümlerine Konuların İçerisinden Ulaşabilirsiniz.  |  Soru Bankası Sayfamızdan Konular Bazında Oluşturacağınız Çoktan Seçmeli Testlerle Kendinizi Sınavlara Hazırlayabileceksiniz.  |  Maarif Modeli Temaları İçerisinde Bulunan Karekod Belgelerinin Çözümlenmiş Örneklerine Dokümanlar Sayfasından Ulaşabilirsiniz.  |  Geçmiş Yıllarda Çıkmış Sorulara Konu İçerisinden ve Sorular Menüsünden Ulaşabilirsiniz.  |  Biyoloji Hikayesi Duyuruları  |  Sitemizdeki Konular Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredatına ve Öğrenme Çıktılarına Uygun Olarak Hazırlanmıştır.  |  Ders Kitabında Bulunan Ölçme ve Değerlendirmeler ile Yönergelerin Çözümlerine Konuların İçerisinden Ulaşabilirsiniz.  |  Soru Bankası Sayfamızdan Konular Bazında Oluşturacağınız Çoktan Seçmeli Testlerle Kendinizi Sınavlara Hazırlayabileceksiniz.  |  Maarif Modeli Temaları İçerisinde Bulunan Karekod Belgelerinin Çözümlenmiş Örneklerine Dokümanlar Sayfasından Ulaşabilirsiniz.  |  Geçmiş Yıllarda Çıkmış Sorulara Konu İçerisinden ve Sorular Menüsünden Ulaşabilirsiniz.  | 
Genetik Şifre ve Protein Sentezi Konusuna Ait Sayfa

Konu Detayı Sayfası

Genetik Şifre ve Protein Sentezi

12.Sınıf

Genden Proteine

Genetik Şifre ve Protein Sentezi

30362

Genetik Şifre ve Protein Sentezi

► Tüm canlılarda genetik bilgi DNA'da bulunur.

► Genetik bilgi; her bir gende bulunan nükleotitlerin oluşturduğu özel şifrelerdir.

► DNA'daki nükleotit dizilimi genetik şifreyi oluşturur.

► Şifre; haberleşmeye yarayan işaretler bütünüdür.

► Tüm canlılarda görev yapan genetik şifreler birbirine benzemektedir.

► Hücre içerisinde yaşamsal faaliyetlerin devamlılığını ve düzenini sağlayan şifreler DNA'daki genlerde bulunur.

► Genetik bilgiyi oluşturmada 4 çeşit nükleotit görev yapar.

Bunlar; Adenin, Guanin, Sitozin ve Timin nükleotitleridir. Bu nükleotitleri ifade eden harflar; A, G, C ve T'dir.

► DNA'da bulunan 4 çeşit nükleotitin protein sentezinde kullanılacak olan 20 çeşit amino asiti şifreleyebilmesi için üçlü nükleotitler şeklinde şifreler oluşturması gerekir.

► Eğer ikişer nükleotitten oluşan şifreler kullanılsaydı 16 çeşit şifre oluşurdu. Bu da 20 çeşit amino aside karşılık gelemeyecekti.

► Bu durumda 43 = 64 çeşit genetik şifre oluşur. 64 çeşit genetik şifre ise 20 çeşit aminoasidi kodlamak için fazlasıyla yeterlidir.

► Her bir amino asit çeşidine karşılık en az bir genetik şifre vardır. Bazı amino asit çeşitleri için ise birden fazla şifre bulunmaktadır.

► 64 şifreden 61 tanesi amino asitleri ifade eden şifrelerdir. Bunlardan Metiyonin amino asidine karşılık gelen şifre protein sentezini başlatan şifre olup aynı zamanda polipeptit zinciri içinde de amino asit olarak yer alır.

► Metiyonin amino asitinin DNA üzerindeki genetik şifresi TAC olup mRNA'daki kodonu ise AUG'dir.

► Protein sentezinde kullanılan ve mRNA üzerinde bulunan kodonlardan üç tanesi durdurma ya da stop kodonları adını alır. Bunlar UAA, UAG, UGA kodonlarıdır. Bu kodonlar hiç bir amino asidi şifrelemez.

► Canlılarda bulunan genetik şifrenin genel biçimi ve işleyişi şu şekilde özetlenebilir.

► Bazı amino asitlerin birden çok kodon ile şifrelenmesi canlıda oluşabilecek mutasyonlara karşı, sentezlenecek proteinlerin değişmesini engeller. Protein sentezi sırasında oluşan mutasyonlar kalıtsal değildir.

► 64 çeşit genetik şifre tüm canlıların DNA'larında bulunur. Ancak bunların dizilimi, sayısı, çeşidi DNA'lardaki çeşitliliği yani canlılardaki farklılığı ortaya çıkarır.

► DNA üzerinde yer alan üçlü nükleotit dizilerine ⇒ Genetik Şifre (genetik kod) denir.

► DNA tarafından sentezlenen mRNA üzerindeki üçlü nükleotit dizisine Kodon denir. Amino asitleri mRNA'daki kodonlar şifreler. Durdurucu kodonlar da mRNA zinciri üzerinde yer alır.

► tRNA'da yer alan ve mRNA'daki kodonlara karşılık gelen üçlü baz dizilerine ise Antikodon denir.

► Bir mRNA'da çok sayıda amino asite ait şifre bulunurken, bir tRNA'da sadece bir amino asite ait şifre bulunur.

► DNA'da 64 farklı Genetik Kod (şifre) vardır.

► mRNA'da 64 farklı Kodon bulunur.

► tRNA'da ise 61 farklı Antikodon vardır. (Çünkü 3 kodon stop kodonu olarak görev yapar. Herhangi bir amino asite karşılık gelmez.)

3 Nükleotit = 1 Kodon = 1 Antikodon = 1 Amino Asit

Genetik Şifre ve Protein Sentezi Arasındaki İlişki

► Canlıların ortak özelliklerinin ortaya çıkmasında DNA molekülü etkilidir. (Virüslerde DNA ya da RNA etkili olur.)

► Yani canlılardaki ortak özelliklere ait bilgiler bu moleküllerde sakladır.

► DNA'da genetik bilgi bulunur.

Genetik Bilgi; her bir gende bulunan nükleotitlerin oluşturduğu özel şifrelerdir.

► Tüm canlılarda görev yapan genetik şifreler birbirine benzemektedir.

► Bir alfabedeki harflerin kelimeleri,

► Kelimelerin ise cümleleri oluşturması gibi genlerdeki nükleotitlerden de şifreler oluşur.

► Bu şifreler; amino asitleri, amino asitler ise protein moleküllerini oluşturur.

► Amino asitlerin DNA'daki genetik bilgiye göre dizilerek oluşturduğu proteinler canlıya ait özellikleri belirler. Örneğin; kan grubu, göz rengi,saç şekli vb.

► Sonuç olarak hayatın dili ortak şifrelerden oluşmaktadır.

► Genetik şifre evrensel bir kavramdır.

► Canlılardaki genetik şifrenin genel biçimi ve işleyişini belirleyen durumlar şunlardır:

♦ DNA ya da mRNA'daki üçlü nükleotit grubuna Kodon denir.

♦ Kodon; bir amino asiti şifreleyen bilgidir.

♦ Bir kodon en az bir amino asiti şifreler.

♦ mRNA üzerinde Başlatma ve Durdurma Kodonları bulunur.

♦ Başlatma kodonu AUG, durdurma kodonları ise UAA, UAG, UGA şeklindedir.

♦ Belirtilen bu özellikler tüm canlılarda ortaktır ve genetik şifrenin evrensel olduğunu gösterir.

Protein Sentezi

► DNA'daki genetik bilginin kullanılarak ribozom organelinde polipeptit üretilmesine PROTEİN SENTEZİ denir.

► DNA molekülündeki bir gen, bir proteinin sentezlenmesini sağlayan parçadır.

► Protein sentezi; protein sentezletecek gendeki bilgiye uygun olarak gerçekleşir.

► Bu genetik bilgi, proteinde yer alacak olan amino asitlerin çeşidini, sayısını ve dizilimini belirler. Bu da protein moleküllerinin farklı olmasını sağlar.

Protein sentezinde görev alan başlıca yapılar şunlardır:

► DNA (DNA Kalıp Zincirdeki İlgili Gen Bölgesi)

► Üç çeşit RNA (mRNA, tRNA, rRNA)

► ATP

► Enzimler (RNA Polimeraz Enzimi)

► Amino asitler

► Ribozom Organeli

DNA'dan başlayarak RNA'ya ilerleyen ve oradan da proteinin sentezine doğru gerçekleşen bir akıştır.

► Genetik bilgi akışında RNA Polimeraz enzimi DNA'nın ilgili gen bölgesini açarak mRNA'nın sentezini gerçekleştirir. Bu olaya Transkripsiyon (Yazılma) denir.

► Sentez tamamlandıktan sonra RNA Polimeraz açılan ilgili gen bölgesini tekrar sarmal hale getirir.

► mRNA'nın ribozoma giderek orada okunması ile protein sentezi gerçekleşir. Bu olaya ise Translasyon (Okunma) denir.

► Translasyon sonucunda önce Polipeptit Zinciri oluşur. Polipeptit durumunda iken protein işlevsel değildir. Daha sonra üç boyutlu yapılar kazanarak (Sekonder, Tersiyer, Quaterner yapılar) işlevsel ve yapısal proteinler oluşur.

► Prokaryot ve ökaryot hücrelerde genetik bilginin polipeptide dönüştürülme süreci aynıdır. Ancak olayların hücrelerde gerçekleştiği yerler farklıdır.

► Ökaryotlarda Transkripsiyon olayı; çekirdekte, mitokondri matriksinde ve kloroplast stromasında gerçekleşir.

► Translasyon ise sitoplazmadaki ribozomlarda ve mitokondri ile kloroplastta bulunan ribozomlarda gerçekleşir.

 ► Prokaryotlarda bu Transkripsiyon sitoplazmada, Translasyon ise sitoplazmadaki ribozomlarda gerçekleşir.

NOT: DNA Polimeraz, Helikaz Enzimi, Ligaz Enzimi protein sentezinde görev yapmazlar. DNA'nın replikasyonunda görev yapan enzimlerdir.

Protein Sentezinin Basamakları

► Canlılar kendi DNA'larına uygun olarak kendilerine özgü olan proteinleri sentezlerler.

► Protein sentezi tüm canlılarda ortak olarak gerçekleştirilen bir olaydır. Ancak tüm canlı hücrelerde gerçekleşmez. Örnek; memelilerin olgun alyuvar hücrelerinde protein sentezi olmaz.

► Canlılarda her protein çeşidi için DNA üzerinde o protein çeşidine ait bir gen bölgesi bulunur.

► İhtiyaç durumunda bu ilgili gen bölgesindeki genetik şifreye uygun protein çeşidi sentezlenir.

► DNA'daki bir genin nükleotit dizisine göre özgül bir polipeptit zincirinin sentezi iki basamakta gerçekleşir. Bunlar;

♦ Transkripsiyon (Yazılma)

♦ Translasyon (Okuma) olaylarıdır.

Transkripsiyon (Yazılma)

DNA'nın kalıp zincirindeki genetik bilgiye göre RNA sentezlenmesine Transkripsiyon (Yazılma) denir.

► Transkripsiyonda RNA Polimeraz Enzimi görev yapar.

► Transkripsiyon olayı ile tüm RNA çeşitleri sentezlenir.

► Transkripsiyon olayında ilk olarak DNA üzerinde sentezlenecek proteine ait olan ilgili gen bölgesi RNA Polimeraz Enzimi tarafından fermuar gibi açılır.

► DNA'nın iki zincirinden biri kalıp zincir, diğeri kalıp olmayan (anlamlı zincir) zincirdir. (DNA'nın her iki ipliği de RNA sentezinde kalıp olarak kullanılabilir.)

► Kalıp zincir şifre veren, kalıp olmayan zincir ise şifre vermeyen kısımdır.

► Ancak kalıp olmayan zincir; kalıp zincirin tamamlayıcısı olduğu için gen anomalilerinin rapor edilmesinde kullanılır.

► RNA Polimeraz Enzimi kalıp olarak kullanılacak DNA zincirindeki ilgili gen bölgesine bağlanır.

► Gendeki TAC ile başlayan zincir kalıp olarak kullanılır.

► RNA Polimeraz; kalıp olarak kullanılacak DNA zincirini kopyalamaya başlar ve DNA'dan mRNA sentezlenir.

► mRNA sentezi sırasında DNA'daki kalıp zincirde yer alan nükleotitlerin karşısına uygun RNA nükleotitleri gelir.

► DNA'daki Adenin karşısına mRNA'da Timin yerine Urasil,

► DNA'daki Timin karşısına ise mRNA'da Adenin gelir.

► Örneğin; DNA'nın kalıp ipliğindeki genetik şifre TAC, TAG, CCG, ATG, GTA şeklinde ise bu iplik üzerinden sentezlenecek mRNA'da; AUG, AUC, GGC, UAC, CAU kodonları gelir.

► RNA Polimeraz; mRNA üzerinde dizilen nükleotitler arasında Fosfodiester Bağları oluşturur.

► mRNA DNA'nın kalıp zincirine anti paralel olduğu için mRNA ipliğinin sentez yönü 5' üssünden → 3' üssüne doğru olur.

► Transkripsiyon ilerledikçe yeni sentezlenen mRNA molekülleri kalıp DNA'dan ayrılır. Sonra DNA iplikleri tekrar sarmal hale dönüşür.

► DNA'daki kalıp zincire tutunmuş RNA Polimeraz genin sonlandırıcı dizisine geldiği zaman DNA'dan ayrılır.

► Böylece sentezlenen mRNA serbest kalır. Çekirdek zarındaki porlardan çıkarak sitoplazmaya geçer ve ribozomun küçük alt birimine bağlanır.

Translasyon (Okuma)

► Translasyon olayı ribozomlarda olur.

► Ribozomun küçük alt birimine bağlanmış olan mRNA'daki kodonlar üzerinden polipeptit sentezinin yapılmasıdır.

Translasyonda;

♦ Ribozom,

♦ mRNA, tRNA, rRNA,

♦ Zayıf hidrojen bağları,

♦ Peptit bağları,

♦ Amino asitler,

♦ Amino asitleri tRNA'ya bağlayacak aktifleştirici enzimler görev alır.

► Protein sentezinde görev alacak ribozomlar; ökaryot hücrelerde çekirdekçikte sentezlenirler.

► Çekirdekçikte sentezlenen ribozomun büyük ve küçük alt birimleri çekirdek porlarından çıkarak sitoplazmaya geçerler.

► Bu alt birimler ayrı ayrı bulunurken protein sentezinde bir araya gelirler.

► Ribozomların yapısında protein ve rRNA bulunur.

Ribozomlar;

► Çekirdek zarı üzerinde,

► Granüllü endoplazmik retikulum zarı üzerinde

► Sitoplazmada tek tek ya da poliribozom şeklinde

► Mitokondri ve kloroplast organelinde bulunurlar.

► Hücre içinde kullanılacak proteinler genellikle sitoplazmada bulunan ribozomlarda sentezlenirler.

► Hücre dışına salgılanacak ya da lizozomda kullanılacak enzimlerin proteinleri ise; granüllü endoplazmik retukulum zarı üzerindeki ribozomlarda sentezlenmektedir.

Bir ribozomun büyük alt biriminde üç bölge vardır. Bunlar;

1. tRNA'nın bağlandığı, kodon ile antikodon eşleşmesi ile okuma olayının gerçekleştiği bölge (1.Bölge),

2. Sentezlenen polipeptit zincirinin uzadığı yer (2.Bölge).

3. tRNA'nın ribozomu terk ettiği yer (3.Bölge).

NOT: Translasyon olayı prokaryot hücrelerde sitoplazma ve ribozomda gerçekleşir.

Translasyonda sırasıyla şu olaylar gerçekleşir.

► Çekirdekte DNA tarafından sentezlenen mRNA çekirdekten çıkarak sitoplazmaya gelir ve ribozomun küçük alt birimine bağlanır.

► mRNA zinciri üzerinde AUG başlatma kodonu neredeyse buna karşılık gelen UAC antikodonuna sahip tRNA, Metiyonin amino asidini ribozoma getirir.

► mRNA'daki AUG kodonu ile tRNA'daki UAC antikodonu arasında geçici hidrojen bağları kurulur.

► Böylece kodon - antikodon eşleşmesi olur.

► Daha sonra ribozomun küçük alt birimi büyük alt birime bağlanır.

► Büyük ve küçük alt birimin bir araya gelmesi ile polipeptit sentezi başlar.

► Polipeptit sentezinin başlaması ile birlikte mRNA ribozomun alt birimleri arasında kaymaya başlar.

► tRNA taşıdığı amino asit ile ribozomun ikinci bölgesine gelir.

► Boşta kalan birinci bölgeye ise yeni bir tRNA gelir.

► Tekrar kodon - antikodon eşleşmesi ve okuma gerçekleşir.

► İkinci bölgede bulunan tRNA taşıdığı amino asidi birinci bölgedeki amino asite ekler.

► Bu sırada amino asitler arasında peptit bağları kurulur.

► Bu peptit bağlarının oluşumunda ribozomun büyük alt biriminde bulunan rRNA enzim gibi görev yapar.

► Amino asidini bırakan ikinci tRNA üçüncü bölgeye geçer ve ribozomu terk eder.

► Bu olaylar mRNA'daki kodonların tümü okununcaya kadar aynı şekilde tekrar eder.

► Böylece sitoplazmadan ribozoma taşınan amino asitler mRNA'daki kodon sırasına göre dizilerek polipeptit zinciri oluşur.

► mRNA üzerindeki durdurucu kodonlardan herhangi biri (UAA, UAG, UGA) gelinceye kadar sentez devam eder.

► Gelen durdurucu kodona sonlandırıcı protein (ayrılma faktörü) bağlanır.

► Bu protein polipeptit zinciri ile tRNA arasındaki bağı kopararak polipeptitin ribozomdan ayrılmasını sağlar.

► Polipeptit zinciri ribozomu terk ettikten sonra ribozomun alt birimleri yeniden birbirinden ayrılır.

Protein Sentezi Özet:

1. Protein sentezi için şifre verecek DNA'nın aktif gen bölgesindeki hidrojen bağları RNA Polimeraz enzimi tarafından ayrılır.

2. DNA'nın anlamlı zinciri üzerinden RNA Polimeraz enzimi kontrolünde mRNA sentezlenir (Transkripsiyon).

3. mRNA çekirdekten çıkar sitoplazmaya gider ve ribozomun küçük alt birimine tutunur.

4. Ribozomun küçük ve büyük alt biriminin birleşmesi ile ribozom aktifleşir.

5. Sitoplazmadaki her biri bir amino aside özgü olan tRNA'lar amino asitlere bağlanır ve ribozomun büyük alt birimine gelirler.

6. Ribozomun üzerinde, mRNA kodonu ile uygun olan tRNA antikodonu arasında geçici zayıf hidrojen bağı kurulur.

7. tRNA'ların getirdiği amino asitler birbirine peptit bağları ile bağlanır.

8. mRNA üzerindeki kodonların tRNA tarafından okunmasına Translasyon denir.

9. Durdurucu kodonlardan birinin gelmesi ile buna karşılık gelen tRNA gelmediği için buraya amino asit bağlanmaz. Durdurucu kodon sonlanma faktörü denilen proteini bağlar. Böylece polipeptit ribozomdan ayrılarak serbest hale gelir.

10. Protein sentezi bittikten sonra mRNA ribozomdan ayrılır.

11. Eğer aynı çeşit protein sentezlenecek ise tekrar kullanılır. Ancak sentezlenmeyecekse parçalanır.

12. Aynı çeşit proteinden kısa sürede çok sayıda üretilecekse aynı mRNA ve tRNA'lar tekrar tekrar kullanılabilir.

13. Sentezden ayrılan RNA'lar ve ribozom alt birimleri ile enzimler tekrar kullanılabilir. Böylece üretilen protein (üç boyutlu yapı kazandıktan sonra) hücre yapısında ve hücre faaliyetlerinde kullanılır.

Poliribozom (Polizom)

► Bir mRNA'nın çok sayıda ribozom tarafından okunmasıdır.

► Yani, bir mRNA birden fazla ribozoma tutunarak çoklu bir yapı oluşturur.

► Bu durum hücrenin aynı çeşit proteine çok sayıda ve kısa bir sürede acil ihtiyacı varsa bu protein çeşidini üretmek için kullanılır.

► Bu işlem tek mRNA ile defalarca tekrarlanabilir.

► Böylece aynı çeşit proteinden kısa sürede çok miktarda sentezlenmiş olur.

Canlılardaki proteinlerin çeşitli ve farklı olmasının nedenleri

1. Canlılardaki DNA'ların farklı nükleotit dizilişine sahip olması.

2. DNA'nın verdiği genetik şifreye göre protein sentezinde kullanılan amino asitlerin çeşidi, sırası ve sayısının farklı olması,

Amino asitlerin peptit bağları ile birbirine bağlanma şekli, kullanılan ribozom sayısı gibi faktörler protein çeşidini etkilemez.

Santral Dogma

► DNA, protein sentezinde amino asitlerle doğrudan temas etmez.

► DNA taşıdığı genetik bilgiyi RNA aracılığıyla ribozomlara göndererek protein sentezlenmesini sağlamıştır.

► DNA'daki genetik bilginin aktarımına Santral Dogma denir.

DNA'daki bilgi aktarımı 3 olay ile gerçekleşir.

1. Replikasyon: DNA'dan DNA'nın sentezidir.

2. Transkripsiyon: DNA'dan mRNA ve diğer RNA'ların sentezidir.

3. Translasyon: mRNA'dan protein sentezlenmesidir.

Replikasyon olayı bir hücrenin yaşam döngüsü boyunca bir kez gerçekleşir. Transkripsiyon ve Translasyon olayları ise defalarca olur.

Bir hücrede bu 3 olayın gerçekleşme sıklığı sırasıyla; Translasyon > Transkripsiyon > Replikasyondur.

Santral Dogma olayının gerçekleşme mekanizması bütün canlılarda aynıdır.

Canlılardaki her bir polipeptit zincirinin dolayısıyla her bir protein ya da enzim çeşidinin bir gen tarafından sentezlenmesine Bir Gen Bir Polipeptit Hipotezi denir.

George Beadle ve Edward Tatum 1930'lu yıllarda bir ekmek küfü ile yaptıkları deneylerde şu sonuca varmışlardır:

► Öncül bir maddeden arjinin amino asidinin üretiminde üç farklı enzimin görev aldığını, bu enzimlerinden her birinin sentezinde ise farklı bir genin sorumlu olduğunu ifade etmişlerdir. Sonuç olarak arjinin amino asidinin üretiminde üç farklı enzim dolayısıyla üç farklı gen görev alır. Bu genlerden biri mutasyona uğrarsa arjinin üretilemez.

Replikasyon - Transkripsiyon ve Translasyon Olaylarının Karşılaştırılması

1. Hepsinde ATP enerjisi harcanır.

2. Transkripsiyonda; A, G, C, U nükleotitleri ve RNA Polimeraz Enzimi kullanılır. 

3. Translasyonda; amino asitler kullanılır. 

4. Replikasyonunda A, G, C, T nükleotitleri, DNA Polimeraz, Helikaz ve Ligaz enzimleri kullanılır.

5. Replikasyon olayı hücrenin bölüneceğini ifade eder.

6. Replikasyon sinir hücresi gibi bölünemeyen hücrelerde gerçekleşmez.

7. Transkripsiyon ve translasyon protein sentezi sırasında gerçekleşir.

8. Protein sentezinde DNA eşlenmesine (replikasyona) gerek yoktur.

9. Replikasyon sırasında oluşabilecek bir hata kalıtsal olabilir (Gen Mutasyonu). Ancak transkripsiyon ve translasyon sırasında oluşacak hatalar kalıtsal olmaz. Sadece farklı bir proteinin üretimine neden olabilir.

10. Protein sentezindeki genetik bilgi akışı tek yönlü gerçekleşir.

11. Polipeptit sentezi sırasında amino asitler arasında kurulan peptit bağı kadar su açığa çıkar (dehidrasyon).

12. Translasyonda mRNA ile tRNA arasında geçici zayıf hidrojen bağları kurulur.

13. Polipeptit sentezi sona erdikten sonra tRNA'lar ribozomdan ayrılır. mRNA serbest kalır. Ribozomun alt birimleri birbirinden ayrılır. Bu moleküller tekrar kullanılabilir.

14. Her protein çeşidi için bir mRNA sentezlenir. Canlıda protein çeşidi kadar mRNA çeşidi vardır.

15. mRNA sentezi DNA'nın kalıp olan ipliğinin 3' ucundan başlar. mRNA zinciri DNA zincirine antiparalel olduğu için, mRNA sentezi ipliğin 5' ucundan 3' ucuna doğru olur.

16. Ribozomda sentezlenen polipeptitler düz bir zincir şeklinde olup primer (birincil) yapıdadır. Bu polipeptit zinciri işlevsel değildir. Farklı şekillerde katlanmalar yaparak ikincil, üçüncül, dördüncül yapılara sahip üç boyutlu işlevsel proteinlere dönüşür.

Konuya Ait Videolar

Konuya Ait Çıkmış Sorular

Soru 1.

Bir hücrede oksijenli solunum, protein sentezi, fotosentez olaylarının tümünün gerçekleşebilmesi için bu hücrede,

I. Ribozom,

II. Kloroplast,

III. Mitokondri,

IV. Sentrozom

Organellerinden hangilerinin bulunması zorunludur?

(2003-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. I ve II
B. II ve III
C. I, II ve III
D. I, III ve IV
E. II, III ve IV

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: C

Açıklama:

Bir hücrede oksijenli solunum, protein sentezi ve fotosentezin tümünün gerçekleşebilmesi için şu organellerin bulunması gereklidir:

Hücrede Görevli Organeller
Olay Gerekli Organeller
Oksijenli Solunum Mitokondri
Protein Sentezi Ribozom
Fotosentez Kloroplast

Ribozom (I): Protein sentezini gerçekleştiren organeldir.

Kloroplast (II): Fotosentez reaksiyonlarının gerçekleştiği yerdir.

Mitokondri (III): Oksijenli solunum burada gerçekleşir ve ATP üretilir.

Soru 2.

Şeker hastalarında kullanılan insülin hormonu, rekombinant DNA teknolojisiyle E.coli bakterilerinde üretilmektedir. Bu işlemin bazı aşamaları aşağıda verilmiştir:

I. İnsülin geni içeren insan DNA parçasının taşıyıcı DNA (plazmit) ile birleşmesi

II. E.coli plazmit DNA sının ve insan DNA sının tümünün saf olarak elde edilmesi

III. E.coli plazmit DNA sının ve insan DNA sının insülin genini kodlayan kısmının restriksiyon enzimiyle kesilmesi

IV. Gen aktarılmış E.coli bakterilerinin besiyerinde çoğaltılması

V. Plazmitin E.coli hücresine aktarılması

Bu aşamaların doğru sıralanışı aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

(2007-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. I – III – II – IV – V
B. II – I – III – IV – V
C. II – III – I – V – IV
D. III – II – V – I – IV
E. V – I – IV – III – II

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: C

Açıklama:

Rekombinant DNA teknolojisi, bir organizmanın genetik yapısını değiştirerek ona yeni genler kazandırma sürecidir. İnsülin üretimi için genetik mühendislik aşamaları şu şekilde ilerler:

1. İnsülin genini taşıyan insan DNA’sı ve E.coli plazmit DNA’sı saf olarak elde edilir (II).

2. Her iki DNA, restriksiyon enzimleri (kesici enzimler) ile kesilir (III).

3. İnsülin geni taşıyan insan DNA’sı, kesilmiş plazmid DNA ile birleştirilir (I).

4. Rekombinant plazmit, E.coli bakterisine aktarılır (V).

5. Gen aktarılmış bakteriler, laboratuvar ortamında çoğaltılır (IV).

Soru 3.

Bir araştırmada, havuç bitkisinin kökünden alınan floem hücrelerinden her birinin, kültür ortamında tam bir bitkiye geliştiği saptanmıştır.

Bu araştırmaya göre, elde edilen bitkilerle ilgili,

I. Hücreleri farklılaşıp özelleştiğinde bazı genlerini yitirmişlerdir.

II. Hücrelerinin tümü çekirdeklerinde aynı genlere sahiptir.

III. Atasal bitkiyle özdeş bitkilerdir.

Yargılarından hangileri doğrudur?

(2009-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. Yalnız III
D. I ve III
E. II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: E

Açıklama:

Bu araştırmaya göre floem hücrelerinden üretilen bitkiler, genetik olarak aynı hücrelere sahiptir (II) ve atasal bitkiyle özdeş bireylerdir (III).

Soru 4.

Bir hücrede sentezlenen bir proteindeki aminoasit dizilimi bilinirse sentezde kullanılan

I. Kodon çeşidi sayısı,

II. Kodon sayısı,

III. Antikodon sayısı,

IV. Ribozom sayısı

Bilgilerinin hangilerine ulaşılabilir?

(2010-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))

A. I ve II
B. I ve IV
C. II ve III
D. II ve IV
E. III ve IV

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: C

Açıklama:

Bir hücrede sentezlenen bir proteindeki amino asit dizilimi bilindiğinde, bu protein sentezlenirken kullanılan kodon sayısı ve antikodon sayısı gibi bazı verilere ulaşılabilir.

II. Kodon Sayısı: mRNA üzerindeki her bir kodon, bir amino asidi kodlar. Yani, proteindeki amino asit sayısı biliniyorsa, kullanılan kodon sayısı da bilinebilir. Ancak durdurma kodonları (stop kodonları: UAA, UAG, UGA) doğrudan bir amino asit kodlamadığı için, proteindeki amino asit sayısı ile kodon sayısı tam olarak bire bir örtüşmeyebilir. Yine de genel olarak bu bilgiye ulaşılabilir.

III. Antikodon Sayısı: mRNA’daki her bir kodona, tRNA üzerindeki antikodon karşılık gelir. Dolayısıyla, kodon sayısı biliniyorsa, ona karşılık gelen antikodon sayısı da tahmin edilebilir.

Öte yandan:

I. Kodon Çeşidi Sayısı: Bir proteinde kaç farklı kodon kullanıldığı, amino asitlerin eş anlamlı kodonları (genetik kodun yozlaşması - degenerasyon özelliği) nedeniyle doğrudan belirlenemez. Çünkü aynı amino asit için birden fazla kodon bulunabilir.

IV. Ribozom Sayısı: Proteinin sentezlendiği ribozom sayısı, polizom yapısına ve hücrenin protein üretim mekanizmasına bağlıdır. Aynı anda birden fazla ribozom bir mRNA üzerinde çalışabilir, ancak bu sayı doğrudan proteinin amino asit diziliminden tahmin edilemez.

Bu nedenle doğru cevap C şıkkıdır (II ve III).

Soru 5.

Adli tıpta, güvenirliği çok yüksek olan “DNA parmak izi yöntemi”, zanlıların suçluluğunun kanıtlanmasında ve babalık testlerinde kullanılmaktadır.

Bu yöntemin güvenilir olması DNA’nın aşağıda verilen özelliklerinden hangisine dayanmaktadır?

(2010-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))

A. Sarmal yapıya sahip olması
B. Enzimlerle istenilen yerden kesilebilmesi
C. Laboratuvar ortamında çoğaltılabilmesi
D. Hücreden saf olarak elde edilebilmesi
E. Bazı bölgelerindeki baz dizilimlerinin bireye özgü olması

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: E

Açıklama:

Adli tıpta kullanılan DNA parmak izi yöntemi, bireylerin DNA’larının bazı özel bölgelerindeki tekrarlayan dizilimlerin (mikrosatellitler ve minisatellitler) bireye özgü olmasına dayanır.

Her bireyin DNA’sı büyük oranda birbirine benzese de, tekrarlayan DNA dizilimleri (VNTR ve STR bölgeleri) kişiye özeldir. Bu bölgeler, ebeveynlerden kalıtımsal olarak aktarıldığı için babalık testlerinde, ayrıca bir şüphelinin olay yerinde bulunan DNA ile eşleşip eşleşmediğini belirlemek için kullanılır.

Soru 6.

Yukarıdaki şekilde hücrede gerçekleşen bir protein sentezi şematize edilmiştir

Buna göre I, II, III ile gösterilen hücre bölümleri aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

            I                   II                        III  

(2011-Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS))

A.     Sitoplazma     Hücre zarı       Golgi aygıtı
B.     Çekirdek        Sitoplazma      Endoplazmik retikulum
C.     Çekirdek        Golgi aygıtı      Sitoplazma
D.     Sitoplazma    Hücre zarı        Endoplazmik retikulum
E.     Hücre zarı     Çekirdek          Golgi aygıtı

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: B

Soru 7.

Ökaryotik bir hücrenin ribozomunda sentezlenmekte olan bir polipeptit zincirindeki 3 farklı aminoasidin antikodonları aşağıdaki gibidir.

I.aminoasidin antikodonu GUC

II.aminoasidin antikodonu CUA

III.aminoasidin antikodonu UCA

Buna göre bu 3 farklı aminoasidi kodlayan mRNA’ daki baz dizileri aşağıdakilerden hangisindeki gibidir?

    I.aminoasit    II.aminoasit    III.aminoasit  

(2011-Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS))

A.           GTC           CTA                AGT
B.           CAG           GAU               AGU
C.           CTG           GAT                TCA
D.           GAC           GTA                TGT
E.           CAG           GAU               AGT

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: B

Açıklama:

Protein sentezi sırasında ribozomda sentezlenen polipeptit zincirine eklenen aminoasitleri tRNA taşır.

- tRNA’nın taşıdığı antikodonlar, mRNA’daki kodonlarla tamamlayıcı (baz eşleşmesine uygun) dizilidir.

- mRNA’daki bazlar, tRNA antikodonlarının tamamlayıcısı olmalıdır.

Baz eşleşme kuralları:

A → U (Adenin, Urasil ile eşleşir)

U → A (Urasil, Adenin ile eşleşir)

G → C (Guanin, Sitozin ile eşleşir)

C → G (Sitozin, Guanin ile eşleşir)

Verilen tRNA antikodonları
Aminoasit tRNA Antikodonu (3' → 5') mRNA Kodonu (5' → 3')
I.aminoasit GUC CAG
II.aminoasit CUA GAU
III.aminoasit UCA AGU

A) GTC – CTA – AGT → Yanlış, DNA dizilimi gibi verilmiş, ancak mRNA dizilimi olamaz.

B) CAG – GAU – AGU → Doğru, mRNA dizisi, tRNA antikodonlarının tamamlayıcısıdır.

C) CTG – GAT – TCA → Yanlış, Bu DNA dizisi olabilir ama mRNA dizisi için uygun değildir.

D) GAC – GTA – TGT → Yanlış, Kodlar, tRNA antikodonlarıyla eşleşmiyor.

E) CAG – GAU – AGT → Yanlış, Son kodon (AGT), doğru tamamlayıcı baz eşleşmesine uymuyor.

mRNA’daki baz dizileri, tRNA antikodonlarının tamamlayıcısıdır.

Soru 8.

I. Bazı proteinlerin amino asit dizisinin birbirine benzerlik göstermesi

II. Yaşadıkları ortamların birbirine benzerlik göstermesi

III. Ribozomal RNA’daki baz dizilerinin birbirine benzerlik göstermesi

IV. Bazı enzimlerin moleküler yapılarının birbirine benzerlik göstermesi

V. Besinlerinin birbirine benzerlik göstermesi

Yukarıdakilerden hangileri, farklı hayvan türlerinin akraba olduğunu göstermede kanıt olarak kullanılabilir?

(2012-Lisans Yerleştirme Sınavı-2 (LYS2))

A. I, II ve III
B. I, III ve IV
C. II, III ve IV
D. II, IV ve V
E. III, IV ve V

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: B

Açıklama:

Farklı hayvan türlerinin akraba olup olmadığını anlamak için genetik ve biyokimyasal benzerlikler incelenir.

I. Bazı proteinlerin amino asit dizisinin benzer olmasıDoğru

- Proteinlerin amino asit dizisi, genetik şifre tarafından belirlenir. Ortak ataya sahip canlıların proteinleri de benzer olur.

II. Yaşadıkları ortamların benzer olmasıYanlış

- Aynı ortamda yaşayan canlılar benzer özellikler geliştirebilir (konvergent evrim), ancak bu akrabalık göstermez.

III. Ribozomal RNA’daki baz dizilerinin benzer olmasıDoğru

- rRNA yapısı evrimsel olarak çok az değişir. Akraba türlerde rRNA dizisi daha benzerdir.

IV. Bazı enzimlerin moleküler yapılarının benzer olmasıDoğru

- Özellikle metabolik enzimler, akraba türlerde çok az değişiklik gösterir. Örneğin, sitokrom C proteini evrimsel akrabalık belirlemede sıkça kullanılır.

V. Besinlerinin benzer olmasıYanlış

- Farklı türler benzer besin tüketebilir, ancak bu onların akraba olduğu anlamına gelmez.

Soru 9.

3′- CTA ACC GTC ATC AGC GAG CAT-5′ Yukarıda gösterilen DNA anlamlı zincirinde ortaya çıkan bir mutasyon sonucunda koyu renkle yazılan kodondaki (GAG) altı çizili guaninin (ikinci G) yerine adenin girmiştir. Ancak DNA zincirinin şifrelediği polipeptit zincirinde işlevsel bir aksaklık oluşmamıştır. (mRNA sentezi, DNA’nın anlamlı zincirinin 3′ ucundan başlayarak gerçekleştirilir.)

Bu olayda aksaklığın oluşmamasıyla ilgili olarak,

I. Mutasyon, enzim proteininin aktif merkezine rast gelecek bir değişikliğe neden olmamıştır.

II. GAG ve GAA kodonları aynı amino asidi şifreler.

III. DNA’daki bu değişiklik mRNA’ya yansımaz.

Yargılarından hangileri doğrudur?

(2012-Lisans Yerleştirme Sınavı-2 (LYS2))

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. Yalnız III
D. I ve II
E. II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: D

Açıklama:

Bu soruda, DNA anlamlı zincirinde GAG kodonundaki ikinci guaninin yerine adenin gelmesiyle meydana gelen bir mutasyonun etkileri incelenmektedir. Mutasyonun polipeptit zincirinde işlevsel bir aksaklık oluşturmaması, bu değişikliğin protein sentezine etkisini değerlendirmemizi gerektirir.

Şıkların Analizi
Yargı Doğru mu? Açıklama
I. Mutasyon, enzim proteininin aktif merkezine rast gelecek bir değişikliğe neden olmamıştır. Doğru Eğer mutasyon protein fonksiyonunu bozmadıysa, büyük olasılıkla enzimin aktif bölgesinde bir değişiklik olmamıştır. Protein işlevini sürdürebiliyorsa, kritik bir bölgedeki mutasyon olmamış demektir.
II. GAG ve GAA kodonları aynı amino asidi şifreler. Doğru Genetik kodun eş anlamlı (dejenere) olması nedeniyle, GAG ve GAA ikisi de glutamik asit (Glu) kodlamaktadır. Yani bu mutasyon sonucu sentezlenen protein aynı amino asidi içermeye devam eder ve işlevi değişmez.
III. DNA’daki bu değişiklik mRNA’ya yansımaz. Yanlış DNA'daki mutasyon doğrudan mRNA’ya yansır. Ancak genetik kodun dejenere yapısı nedeniyle aynı amino asit kodlanır. Yani mutasyon sessiz mutasyon (silent mutation) olarak gerçekleşmiştir.

Soru 10.

Ökaryot bir hücrenin çekirdeğinde replikasyon sırasında aşağıdakilerden hangisi kullanılmaz?

(MEBİ 06.01.2025 AYT Deneme Sınavı)

A. Magnezyum iyonları
B. RNA polimeraz
C. RNA primerleri
D. DNA ligaz
E. Helikaz

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: B

Açıklama:

Ökaryot Hücrede Replikasyon Sırasında Kullanılan ve Kullanılmayan Enzimler

DNA replikasyonu, ökaryotik hücrelerde çekirdekte gerçekleşen bir süreçtir ve bu süreçte çeşitli enzimler görev alır. Seçenekleri tek tek inceleyelim:


A) Magnezyum iyonları (Mg²⁺)

Doğru! Kullanılır.

  • DNA polimeraz enzimi için kofaktör olarak gereklidir.
  • Nükleotidlerin bağlanmasını ve polimerazın aktivitesini artırır.

B) RNA polimeraz

Soru 11.

Kodonlarla ilgili

I. Stop kodonlar dâhil toplam 61 çeşit kodon vardır.

II. Bir amino asit çeşidi, farklı kodonlar tarafından şifrelenebilir.

III. Bazı amino asit çeşitleri sadece bir kodon tarafından şifrelenir.

İfadelerinden hangileri doğrudur?

(MEBİ 06.01.2025 AYT Deneme Sınavı)

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. I ve III
D. II ve III
E. I, II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: D

Açıklama:

Kodonlarla İlgili Doğru ve Yanlış İfadeler

Kodonlar, mRNA üzerindeki 3 bazdan oluşan genetik şifre birimleridir ve her biri bir amino asidi ya da stop sinyalini kodlar.


I. Stop kodonlar dahil toplam 61 çeşit kodon vardır.

Yanlış!

  • Toplam 64 kodon vardır.
  • Bunlardan 3’ü stop kodonudur (UAA, UAG, UGA).
  • Geriye kalan 61 kodon amino asitleri kodlar.
  • "Stop kodonlar dahil" ifadesi yanlış olduğundan bu seçenek hatalıdır.

II. Bir amino asit çeşidi, farklı kodonlar tarafından şifrelenebilir.

Doğru!

  • Genetik kod "bozulmaz" ama "çekirdeksizdir" (birden fazla kodon aynı amino asidi kodlayabilir).
  • Örneğin, prolin (Pro) amino asidi CCU, CCC, CCA, CCG kodonları tarafından şifrelenebilir.

III. Bazı amino asit çeşitleri sadece bir kodon tarafından şifrelenir.

Doğru!

  • Metiyonin (AUG) ve Triptofan (UGG) gibi bazı amino asitler sadece tek bir kodon tarafından kodlanır.

Sonuç:

Doğru Cevap: D) II ve III

Soru 12.

3′- CTA ACC GTC ATC AGC GAG CAT-5′

Yukarıda gösterilen DNA anlamlı zincirinde ortaya çıkan bir mutasyon sonucunda koyu renkle yazılan kodondaki altı çizili guaninin yerine adenin girmiştir. Ancak DNA zincirinin şifrelediği polipeptit zincirinde işlevsel bir aksaklık oluşmamıştır. (mRNA sentezi, DNA’nın anlamlı zincirinin 3′ ucundan başlayarak gerçekleştirilir.)

Bu olayda aksaklığın oluşmamasıyla ilgili olarak,

I. Mutasyon, enzim proteininin aktif merkezine rast gelecek bir değişikliğe neden olmamıştır.

II. GAG ve GAA kodonları aynı amino asidi şifreler.

III. DNA’daki bu değişiklik mRNA’ya yansımaz.

Yargılarından hangileri doğrudur?

(2012-Lisans Yerleştirme Sınavı-2 (LYS2))

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. Yalnız III
D. I ve II
E. II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: D

Açıklama:

🧬 Konu Bilgisi: Bu soru, bir nötr (eş anlamlı) mutasyon örneğini inceleyerek, mutasyonların protein sentezine etkisini yorumlama becerisini ölçen bir moleküler biyoloji – analiz sorusudur. Bu soru, öğrencinin eş anlamlı mutasyonları ve genetik kodun yapısını kavrayıp yorumlamasını bekler.

DNA → mRNA → protein şeklinde genetik bilgi akışı vardır. Kodlar üçlü baz dizileriyle (kodon) okunur. Bazı farklı kodonlar aynı amino asidi şifreleyebilir. Bu duruma genetik kodun eş anlamlı (degeneratif) olması denir. Bu soruda, GAG → GAA dönüşümü olmuştur. Hem GAG hem de GAA kodonları glutamik asit (Glu) şifreler. Yani bu mutasyon amino asit dizisini değiştirmemiş, nötr mutasyon olmuştur.

🔍 Öncül Analizi:

I. ✅ Mutasyon olsa da protein yapısında değişiklik oluşmamış → aktif merkez de etkilenmemiştir. Doğru.

II. ✅ İkisi de glutamik asit (Glu) kodudur. Bu nedenle protein etkilenmez → doğru.

III. ❌ Bu ifade yanlıştır çünkü her DNA baz değişikliği mRNA’ya yansır (transkripsiyon sonucunda). Ancak bazı mRNA değişiklikleri amino asidi değiştirmez (eş anlamlı). Yani yansıma olur ama etkisi olmaz.

Soru 13.

Bir bilim insanı, insan genomunda meydana gelen mutasyonların oluşum hızı ve miktarını araştırmak için Y kromozomunu seçmiştir.

I. Cinsiyetin, Y kromozomunun varlığına veya yokluğuna bağlı olarak belirlenmesi

II. Y kromozomunun babadan erkek çocuğa geçmesi

III. Y kromozomunun X’e homolog olmayan parçasındaki genlerin birinci dölde fenotipte etkisini göstermesi

Y kromozomuna ait yukarıdaki özelliklerden hangileri, bu araştırma için Y kromozomunun seçilmesinde etkili olmuştur?

(2012-Lisans Yerleştirme Sınavı-2 (LYS2))

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. Yalnız III
D. I ve II
E. II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: C

Açıklama:

Bu soruda, bir bilim insanının Y kromozomunu neden mutasyonları araştırmak için seçtiği sorgulanıyor. Sorunun türü: Bilgi + Mantık Yürütme (Neden–Sonuç)

🧬 Y Kromozomunun Özellikleri: Yalnızca erkeklerde bulunur ve babadan oğula geçer. Rekombinasyon (krossing-over) olasılığı düşüktür çünkü X kromozomu ile sadece uç bölgelerde homolojisi vardır. Bu nedenle X’e homolog olmayan bölgeler, nesiller boyunca değişmeden aktarılır. Ayrıca bu bölgelerdeki mutasyonlar, maskelenmeden doğrudan fenotipe yansır.

🔍 Önermelerin Analizi:

I. 🔹 Bu, Y kromozomunun seçilme nedeni değildir. Araştırmanın konusu cinsiyet değil, mutasyon takibidir. ❌ İlgisiz.

II. 🔹 Bu durum, mutasyon takibini kolaylaştırır, çünkü aynı kromozom nesiller boyunca değişmeden aktarılır. ✅ İlgili.

III. 🔹 X ile eşleşmediği için çekinik mutasyonlar da gizlenmeden doğrudan fenotipe yansır. ✅ Bu nedenle mutasyon etkileri daha net gözlemlenir.

✅ Doğru Cevap: E) II ve III. Çünkü Y kromozomunun hem doğrudan babadan oğula geçmesi, hem de X’e homolog olmayan bölgelerinde mutasyonların doğrudan fenotipe yansıması, onu mutasyon takibi için ideal hale getirir.

Soru 14.

Aşağıdaki tabloda, yakın akraba olan dört kuş türüne ait DNA'ların 7 nükleotitlik baz dizileri verilmiştir.

Buna göre, akrabalık bakımından birbirine en yakın olan iki tür aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

(2012-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))

A. 1. ile 2.
B. 1. ile 3.
C. 2. ile 3.
D. 2. ile 4.
E. 3. ile 4.

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: A

Soru 15.

Ribozomda gerçekleşen bir polipeptit sentezi aşağıda şematize edilmiştir. UAA, UAG ve UGA kodonlarının durdurma kodonları olduğu bilinmektedir.

Bu sentezle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

(MEBİ 10.02.2025 AYT Deneme Sınavı)

A. Polipeptit sentezi sırasında en fazla sekiz tRNA görev alır.
B. UAA kodonuna karşılık gelen tRNA, son amino asidi polipeptit zincirine aktarır.
C. mRNA zinciri 3’ ucuna doğru okundukça amino asidini bırakan tRNA ribozomu terk eder.
D. Polipeptit zincirini oluşturan amino asitler arasında peptit bağı kurulur.
E. UAC antikodonuna sahip tRNA, metiyonin amino asidini ribozoma taşır.

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: B

Soru 16.

DNA'nın yarı korunumlu eşlenmesi ile ilgili hipotezi test etmek isteyen bir araştırmacının gerçekleştirdiği iki farklı deneye ait veriler aşağıda verilmiştir.

I. Deney: Yapısında 14N 14N (normal azot) bulunduran bir E. coli bakterisi 15N (ağır azot) bulunduran K tüpünde iki kez eşlenmeye bırakılıyor.

II. Deney: Yapısında 15N 15N (ağır azot) bulunduran bir E. coli bakterisi 14N (normal azot) bulunduran L tüpünde iki kez eşlenmeye bırakılıyor.

Deney tüplerinde oluşan birinci ve ikinci nesil bakterilerin DNA'larıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

(MEBİ 20.01.2025 AYT Deneme Sınavı)

A. Eşlenmeler sonucunda her iki deney tüpünde de hibrit (melez) DNA'lara rastlanır.
B. K tüpündeki birinci nesil bakterilerin DNA'ları hem normal hem de ağır azot molekülü taşır.
C. L tüpündeki ikinci nesil bakterilerde normal azotlu DNA'ların melez DNA'lara oranı 1'dir.
D. K tüpündeki ikinci nesil bakterilerde ağır azotlu DNA'ların melez DNA'lara oranı 1/2'dir.
E. L tüpündeki birinci nesil bakterilerin DNA'ları hem normal hem de ağır azot molekülü taşır.

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: D

Soru 17.

Ökaryot bir hücredeki genetik bilgi akışı aşağıdaki şemada gösterilmiştir.

Buna göre şemada a, b, c harfleriyle belirtilen olaylarla ilgili

I. a’da meydana gelen hatalar, yeni nesil hücrelere taşınırken diğerleri sadece ilgili hücreyle sınırlı kalır.

II. b’de meydana gelen hatalar, proteinin yapısal ya da işlevsel özelliklerini etkilemez.

III. c’de sitoplazmadaki serbest amino asit sayısı azalır.

İfadelerinden hangileri doğrudur?

(MEBİ 20.01.2025 AYT Deneme Sınavı)

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. I ve III
D. II ve III
E. I, II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: A

Soru 18.

Prokaryotik ve ökaryotik hücrelerde DNA replikasyonu karşılaştırıldığında

I. DNA'ları aynı sayıda replikasyon orijinine sahiptir.

II. DNA replikasyonunda kullanılan azotlu organik baz çeşitleri aynıdır.

III. DNA replikasyonunun hücrede gerçekleştiği yerler farklılık gösterir.

İfadelerinden hangileri doğrudur?

(2024-YKS-Alan Yeterlilik Testleri (AYT))

A. Yalnız ll
B. I ve II
C. I ve III
D. II ve III
E. I, II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: D

Soru 19.

Günümüzde bir bakteriye insan geni aktarılarak insana ait bir proteinin üretilmesi gerçekleştirilebilmektedir.

Buna göre;

I. Bu canlıların ortak bir genefik kodu paylaşmaları,

II. Genetik bilgi akışı sürecinin tüm canlılarda gerçekleşmesi;

III. Bu canlı türlerinin genomlarındaki tüm genlerin ortak olması

Durumlarından hangileri bu olayın başarılabilmesini sağlamaktadır?

(2023-YKS-Alan Yeterlilik Testleri (AYT))

A. Yalnız I
B. Yalnız ll
C. Yalnız lll
D. I ve II
E. II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: D

Soru 20.

Aynı uzunlukta iki DNA molekülü üzerinde araştırma yapan bir öğrenci, birinci DNA molekülündeki guanin ile sitozin bazlarının toplam sayısının, ikinci DNA molekülündekine göre daha fazla olduğunu gözlemliyor.

Buna göre, öğrencinin üzerinde çalıştığı birinci DNA molekülü ile ilgili,

I. İkinci DNA molekülüyle aynı nükleotit dizilimine sahiptir.

II. İkinci DNA molekülüne göre yüksek sıcaklığa karşı daha dayanıklıdır.

III. İçerdiği fosfodiester bağı sayısı ikinci DNA molekülünden daha fazladır.

Yargılarından hangileri doğrudur?

(2021-YKS-Alan Yeterlilik Testleri (AYT))

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. Yalnız III
D. I ve III
E. II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: B

Açıklama:

- Bu soru DNA molekülünün yapısına ve özelliklerine dair bilgi gerektiriyor. DNA molekülü, nükleotit adı verilen birimlerden oluşur ve her bir nükleotit, bir fosfat grubu, bir şeker molekülü ve bir bazdan oluşur. Bu bazlar adenin (A), timin (T), guanin (G) ve sitozin (C) olabilir.

- DNA'nın yapısına dair bilinen bir gerçek, adenin ve timin arasında iki hidrojen bağı, guanin ve sitozin arasında ise üç hidrojen bağı bulunmasıdır. Bu durum, guanin ve sitozin içeren DNA moleküllerinin, adenin ve timin içerenlere göre daha yüksek sıcaklıklara dayanıklı olmasını sağlar.

- Çünkü daha fazla hidrojen bağı, DNA'nın iki sarmalını bir arada tutmak için daha fazla enerji gerektirir. Dolayısıyla, birinci DNA molekülünün guanin ve sitozin bazlarının sayısının daha fazla olması, onun daha yüksek sıcaklıklara dayanıklı olacağı anlamına gelir.

- Bu nedenle II. yargı doğrudur. Ancak, bir DNA molekülünün guanin ve sitozin bazlarının sayısının fazla olması, onun nükleotit diziliminin veya fosfodiester bağ sayısının da fazla olacağı anlamına gelmez. Bu yüzden I. ve III. yargılar yanlıştır. Sonuç olarak, doğru cevap "Yalnız II"dir.

Soru 21.

Canlılarda genetik bilgi akışının,

DNA → RNA → Polipeptit

yönünde olduğu bilinmektedir.

Sentezlenen bu polipeptitler daha sonra işlevsel veya yapısal proteinlere dönüştürülür.

Bu süreç sonucunda aşağıdaki moleküllerden hangisinin oluştuğu söylenemez?

(2020-YKS-Alan Yeterlilik Testleri (AYT))

A. Pepsinojen
B. Aktin
C. Keratin
D. Albümin
E. Metiyonin

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: E

Açıklama:

→ Bu soru, genetik bilgi akışını ve protein sentezini test eder. Genetik bilgi akışı, DNA'dan RNA'ya ve daha sonra polipeptidlere doğru gerçekleşir. Bu polipeptitler daha sonra işlevsel veya yapısal proteinlere dönüştürülür.

→ Şıklara baktığımızda, pepsinojen, aktin, keratin ve albüminin tümü proteinlerdir. Ancak metiyonin bir amino asittir, yani bir protein değil, proteinlerin yapı taşlarından biridir. Dolayısıyla, genetik bilgi akışı sonucunda direkt olarak metiyonin oluşmaz. Bu yüzden doğru cevap metiyonindir (E).

Soru 22.

Kodonların özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

(2020-YKS-Alan Yeterlilik Testleri (AYT))

A. Üç tanesi dur kodonu olmak üzere toplam 64 çeşit kodon vardır.
B. Aynı amino asit birden fazla kodonla kodlanabilir.
C. tRNA moleküllerinde mRNA’daki kodonlara karşılık gelen antikodonlar yer alır.
D. Genellikle bir kodon, birden fazla amino asit kodlamaz.
E. Kural olarak her türün kendine özgü kodonları vardır.

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: E

Açıklama:

→ Bu soru, genetik kodlamayla ilgili bilgiyi ölçmeyi amaçlayan bir bilgi sorusudur. Kodonlar, genetik bilginin taşınmasında rol oynayan ve genellikle bir amino asiti temsil eden üç nükleotitten oluşan bir DNA veya RNA dizisidir.

→ A şıkkı doğru çünkü toplamda 64 farklı kodon vardır ve bunlardan üçü dur kodonu olarak işlev görür. Dur kodonları, protein sentezinin sona ermesini belirtir.

→ B şıkkı da doğru çünkü genetik kod "dejeneratif"tir, yani bir amino asit birden fazla kodon tarafından kodlanabilir.

→ C şıkkı doğru çünkü tRNA molekülleri, mRNA'daki kodonlara karşılık gelen antikodonları içerir. Bu antikodonlar, protein sentezi sırasında doğru amino asitlerin eklenmesini sağlar.

→ D şıkkı da doğru çünkü genellikle bir kodon sadece bir amino asiti kodlar. Bu, genetik kodun "özgün" olduğu anlamına gelir.

→ E şıkkı ise yanlıştır ve bu nedenle doğru cevaptır. Her türün kendine özgü kodonları yoktur. Aslında, genetik kod evrensel olarak kabul edilir, yani hemen hemen tüm organizmalar (birkaç istisna dışında) aynı kodonları kullanır. Bu, örneğin insanlar ve bakterilerin aynı kodonları kullanarak aynı amino asitleri kodladığı anlamına gelir. Bu evrensellik, genetik mühendislik ve biyoteknolojide genlerin bir türden diğerine aktarılabilmesini mümkün kılar.

Soru 23.

Gen klonlama, belirli bir genin veya DNA parçasının bir taşıyıcı moleküle (vektör) yerleştirilerek bir konakçı hücreye aktarılması ve bu hücrenin çoğalmasıyla genin çok sayıda kopyasının üretilmesi işlemidir.

Buna göre bakterilerin kullanıldığı gen klonlama yönteminde

I. Klonlanacak geni bulunduran DNA parçası ile plazmitin DNA ligaz enzimi yardımıyla birleştirilmesi,

II. İstenilen geni taşıyan DNA molekülündeki klonlanacak genin restriksiyon enzimi ile kesilmesi,

III. Bir bakteri hücresine aktarılan rekombinant DNA'nın çok sayıda kopyasının elde edilmesi

Aşamalarının gerçekleşme sırası aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?

(MEBİ 03.03.2025 AYT Deneme Sınavı)

A. I – II – III
B. I – III – II
C. II – I – III
D. II – III – I
E. III – I – II

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: C

Açıklama:

Gen klonlama süreci, adım adım ilerleyen moleküler biyoloji teknikleri içerir. Bu işlemlerin doğru sırası, kullanılan enzim ve yapıların mantığına dayanır. Verilen ifadeleri sırasıyla değerlendirelim:

🧬 II. Klonlanacak genin restriksiyon enzimi ile kesilmesi 🔹 İlk adımdır. Klonlanmak istenen DNA parçası, restriksiyon enzimleri (kesme enzimleri) kullanılarak hedef gen bölgesiyle birlikte kesilir. → Bu adım olmadan DNA elde edilemez.

🧬 I. Klonlanacak genin plazmitle DNA ligaz yardımıyla birleştirilmesi 🔹 İkinci adımdır. Kesilen gen, yine restriksiyon enzimleri ile kesilmiş bir plazmit vektöre eklenir. DNA ligaz enzimi ile bu parçalar birleştirilerek rekombinant DNA oluşturulur.

🧬 III. Rekombinant DNA’nın bir bakteriye aktarılması ve çoğaltılması 🔹 Son adımdır. Bu rekombinant DNA, bir konakçı bakteriye aktarılır (transformasyon). Bakteri hücresi bölündükçe hedef genin çok sayıda kopyası oluşur.

Doğru sıralama: II → I → III Doğru cevap: C şıkkı

Soru 24.

Ökaryot bir hücrede polipeptit sentezinde işlev gören mRNA kodonları ve bu kodonlara karşılık gelen amino asitler aşağıda verilmiştir.

Bu polipeptiti sentezleyen DNA’da meydana gelen bir mutasyon sonucu, mRNA’daki GUA kodonu GUC’ye dönüşmüştür. Sentezlenen polipeptit zincirindeki amino asit çeşidinin değişmediği gözlenmiştir.

Buna göre

I. Bir amino asit çeşidi, mRNA’daki farklı kodonlar tarafından şifrelenebilir.

II. DNA’da meydana gelen bir nükleotit değişikliği, polipeptitteki amino asit dizilimini değiştirir.

III. Bir antikodon çeşidi, birden fazla amino asit çeşidine karşılık gelebilir.

İfadelerinden hangilerine ulaşılabilir?

(MEBİ 03.03.2025 AYT Deneme Sınavı)

A. Yalnız I
B. Yalnız II
C. I ve II
D. II ve III
E. I, II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: A

Açıklama:

Verilen görselde bir mRNA dizisi ve buna karşılık gelen amino asit dizisi gösterilmiştir. Soruda, mRNA’daki GUA kodonunun GUC’ye dönüşmesi sonucu amino asit dizisinin değişmediği ifade ediliyor.

🧬 Kodon – Amino Asit İlişkisi: GUA ve GUC → İkisi de aynı amino asidi kodluyorsa (örneğin Valin, Val), bu olay genetik kodun eş anlamlı (dejenere) olduğunu gösterir.

Şimdi ifadeleri değerlendirelim:

I. Bir amino asit çeşidi, mRNA’daki farklı kodonlar tarafından şifrelenebilir. Doğru. Bu olayda GUA → GUC değişmesine rağmen aynı amino asit (Valin) sentezlenmiş. Bu da bir amino asidin birden fazla kodonla şifrelenebileceğini (genetik kodun eş anlamlı olduğunu) gösterir.

II. DNA’da meydana gelen bir nükleotit değişikliği, polipeptitteki amino asit dizilimini değiştirir. Genel olarak doğru olabilir ama bu örnekte öyle olmamış. Soruda verilen örnekte nükleotit değişmiş, ancak amino asit değişmemiştirBu nedenle bu ifade bu durum için geçerli değildir.

III. Bir antikodon çeşidi, birden fazla amino asit çeşidine karşılık gelebilir. Yanlış. Bir antikodon, yalnızca bir tür amino aside karşılık gelen kodonla eşleşir. Her tRNA sadece bir çeşit amino asit taşır. Bu nedenle bir antikodon birden fazla amino aside karşılık gelemez.

Sonuç: Sadece I. ifadeye ulaşılabilir. Doğru cevap: A şıkkı

Soru 25.

Bir polipeptit sentezi sırasında kullanılan amino asit çeşidi sayısının sentezde görev alan tRNA çeşidi sayısından daha az olması

I. Aynı amino asit çeşidini taşıyan farklı tRNA'ların olması,

II. Durdurucu kodonların tRNA karşılığının olmaması,

III. Her tRNA'nın bir seferde tek amino asit taşıması

Durumlarından hangileriyle açıklanır?

(MEBİ 02.04.2025 AYT Deneme Sınavı)

A. Yalnız I
B. Yalnız III
C. I ve II
D. II ve III
E. I, II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: A

Açıklama:

Soru şu durumu açıklamamızı istiyor: Bir polipeptit sentezinde kullanılan amino asit çeşidi sayısı, görev yapan tRNA çeşidi sayısından daha az olabilir. Bu nasıl olur?

I. Aynı amino asit çeşidini taşıyan farklı tRNA’ların olması; Doğrudur. Genetik kod bozuktur (dejenere) yani: ➤ Aynı amino asit, birden fazla kodonla şifrelenebilir. ➤ Bu kodonlara karşılık gelen farklı antikodonlar farklı tRNA'lar tarafından taşınır. ➤ Ancak hepsi aynı amino asidi taşır. 📌 Örnek: Leucin → 6 farklı kodon tarafından şifrelenebilir → 6 farklı tRNA olabilir ama sadece 1 amino asit taşınır. ✅ Bu ifade, tRNA sayısının fazla olmasını açıklayan doğrudan nedendir.

II. Durdurucu kodonların tRNA karşılığının olmaması; Durdurucu (stop) kodonlar, protein sentezini sonlandırır. Ancak herhangi bir amino asit ya da tRNA taşımaz. Yani bu durum, tRNA sayısını artırmaz, sadece amino asit taşımayan kodonları açıklar. ❌ Bu ifade, sorulan durumla doğrudan ilişkili değildir.

III. Her tRNA’nın bir seferde tek amino asit taşıması; Bu biyolojik bir gerçek olsa da, Amino asit çeşidi sayısının tRNA çeşidi sayısından az olmasını açıklamaz. Bu sadece tRNA başına amino asit sayısını tanımlar. ❌ Bu da soruyla ilgisizdir.

Sonuç: Yalnızca I. ifade soruda açıklanan durumu açıklar.

Konu İle İlgili Sorular

Soru 1.

Protein sentezi için aşağıda verilenlerden hangisi gerekli değildir?

A. ATP
B. Glikoz
C. DNA
D. Amino asit
E. Enzim

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: B

Açıklaması: Proteinin yapısında glikoz bulunmaz. Sentez sırasında da görev almadığı için gerekli değildir.


Soru 2.

Açıklama: Genetik mühendisliği, organizmaların genetik yapısının değiştirilmesi ve istenen özelliklerin kazandırılması sürecidir. Genetik mühendisliğiyle elde edilen genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), daha verimli tarım ürünleri, dayanıklı bitkiler ve hızlı büyüyen hayvanlar üretmek için kullanılır. Ancak GDO’ların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hâlâ tartışma konusudur.

Soru: Genetik mühendisliğiyle elde edilen genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) tarım ve hayvancılık alanındaki kullanımını ve bu alandaki etik sorunları açıklayınız.

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Açıklaması: GDO’lar, daha verimli tarım ürünleri ve dayanıklı bitkiler üretmek için kullanılır. Ancak, bu organizmaların çevreye ve insan sağlığına etkileri tartışmalıdır.


Soru 3.

Bir insanın epitel hücresinde görev yapan protein ile kas hücresini oluşturan aktin ve miyozin proteinlerinin birbirinden farklı olmasını aşağıdakilerden hangisinin farklılığı belirler?

A. mRNA yapısına katılan nükleotitlerin çeşitlerinin sayısı
B. Senteze katılan amino asitlerin birbirine bağlanma şekli
C. Başlama kodonundaki baz dizilimi
D. mRNA yapısına katılan nükleotit çeşitleri
E. Sentezde görev yapan ribozomun yapısı

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Doğru Cevap: A

Açıklaması: İki proteinin birbirinden farklı olmasını amino asitlerin sayısı, çeşidi ve dizilişinin farklı olması belirler.


Soru 4.

Açıklama: DNA’daki nükleotit dizilimlerinde meydana gelen değişiklikler, yani mutasyonlar, protein sentezini etkileyebilir. Bu değişiklikler, bir amino asidin başka bir amino asitle yer değiştirmesine (nokta mutasyonu) veya bir proteinin tamamen farklı bir şekilde sentezlenmesine neden olabilir. Bazı mutasyonlar protein sentezini durdurabilir veya hatalı bir protein üretilmesine yol açabilir. Ancak genetik şifrede bazı amino asitler birden fazla kodon tarafından şifrelendiği için, bu mutasyonların etkisi hafifletilebilir. Örneğin, lösin amino asidi birçok farklı kodon tarafından şifrelenir, bu da mutasyonun proteinin işlevini bozmadan etkilenme olasılığını azaltır.

Soru: DNA’daki mutasyonlar protein sentezini nasıl etkileyebilir ve bu etkiler nasıl hafifletilebilir?

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Açıklaması: Mutasyonlar, amino asitlerin yer değiştirmesine veya protein sentezinin durmasına neden olabilir. Ancak bazı amino asitlerin birden fazla kodon tarafından şifrelenmesi, mutasyonların etkisini hafifletir ve proteinin doğru şekilde üretilmesine olanak sağlar.


Soru 5.

Açıklama: Bir kodon, yalnızca bir amino asidi şifreler. Yani, her kodon spesifik bir amino asitle ilişkilidir ve bu durum genetik şifrenin düzenli ve kontrollü işleyişini sağlar.

Soru: Bir kodonun birden fazla amino asidi şifrelemesi mümkün müdür? Neden?

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Açıklaması: Hayır, bir kodon yalnızca bir amino asidi şifreler, bu durum genetik bilginin düzenli işleyişini sağlar.


Soru 6.

Aşağıdaki şekilde hücrede gerçekleşen protein sentez mekanizması verilmiştir. Protein sentezi ile ilgili verilen soruları şekli dikkate alarak cevaplayınız.

1. A ile gösterilen molekülün protein sentezindeki işlevi nedir? ...............

2. B ve C moleküllerinin sentezinde görevli olan enzim nedir? ...............

3. B molekülünün protein sentezindeki işlevi nedir? Hücrede kaç çeşit B molekülü bulunur? ...............

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Açıklaması: 1. A molekülü DNA olup; sentezlenecek proteinin yapısı ile ilgili bilgiyi içerir. 2. B ve C molekülleri RNA molekülü çeşitleri olup RNA polimeraz enzimi kontrolünde sentezlenir. 3. Sitoplazmadaki serbest amino asitleri mRNA'daki bilgiye göre ribozoma taşır. 61 çeşit tRNA molekülü bulunur.


Soru 7.

Açıklama: Translasyon, mRNA’da kodlanmış genetik bilginin ribozomda okunarak protein sentezlenmesi sürecidir. Ribozom, mRNA’daki kodonları okur ve tRNA, bu kodonlara uygun amino asitleri getirir. Bu amino asitler peptit bağlarıyla birleştirilerek polipeptit zincirlerini oluşturur. Bu süreç, durdurma kodonu gelene kadar devam eder. Durdurma kodonu geldiğinde, protein sentezi tamamlanır ve protein ribozomdan serbest bırakılır.

Soru: Translasyon süreci nedir ve bu süreç sırasında ribozom hangi işlevi görür?

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Açıklaması: Translasyon, mRNA’daki genetik bilginin ribozomda okunarak protein sentezlenmesi sürecidir. Ribozom, mRNA’daki kodonları okur ve amino asitlerin birleştirilmesini sağlar.


Soru 8.

Verilen şekilde bir hücrede protein sentezinin gerçekleşme süreci özetlenmiştir. Şekilde numaralarla gösterilen olayların ve hücrede görev alan yapıların isimlerini yazınız.

1. …………

2. …………

3. …………

4. …………

5. …………

6. …………

7. …………

8. …………

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Açıklaması: 1. DNA 2. Transkripsiyon 3. mRNA 4. Çekirdek 5. mRNA'nın sitoplazmaya geçmesi 6. Sitoplazma 7. Translasyon 8. Polipeptit Zinciri


Soru 9.

Açıklama: Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), zararlılara ve hastalıklara daha dirençli hale getirilmiş bitki ve hayvanlardır. GDO’lu ürünler, tarımda verimi artırarak kimyasal ilaç kullanımını azaltabilir, ancak bu teknolojinin çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hala araştırılmaktadır.

Soru: GDO nedir ve tarımda kullanımının avantajları ve potansiyel riskleri nelerdir?

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Açıklaması: GDO’lar, genetiği değiştirilmiş organizmalardır ve tarımda verimi artırarak kimyasal ilaç kullanımını azaltabilir. Ancak çevreye ve insan sağlığına olan uzun vadeli etkileri hala araştırılmaktadır.


Soru 10.

Açıklama: Genetik şifre tüm canlılar için ortaktır ve evrimsel süreçlerde bu şifrelerin korunması, türler arasındaki ortak kökeni gösterir. Bu durum, genetik şifrenin evrensel olduğunu ve canlıların evrimsel süreçte ortak bir genetik mekanizma kullandığını kanıtlar.

Soru: Genetik şifrenin evrenselliği, evrimsel süreç açısından neyi gösterir?

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Açıklaması: Genetik şifrenin evrenselliği, canlıların ortak bir evrimsel kökene sahip olduğunu ve aynı genetik mekanizmaları kullandıklarını gösterir.


BiyolojiHikayesi

Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!

Bilgilerimiz

Adres

Hasanefendi - Ramazan Paşa Mah.1921 Sok.No:24/A Efeler-Aydın

Email

destek@biyolojihikayesi.com

Telefon

+90.555.608 59 45

Bülten

© Biyoloji Hikayesi. All Rights Reserved. Designed by Biyoloji Hikayesi
Distributed By: Rolpa Bilişim Pazarlama Yönetim Sistemleri