► Kaslar vücudumuzun ve bulundukları organların hareketini sağlar. Kas sistemimi ve kemikler birlikte çalışarak; nefes alıp verme, yürüme, koşma, eğilme vb. hareketlerin gerçekleşmesini sağlarlar.
► İç organlarla kaslar birbirinden bağımsız olarak çalışır. Örneğin; bağırsaklar besinleri hareket ettirirken, kalp kası kanı vücuda pompalarken kaslar iskelet sisteminden bağımsız çalışır.
► Vücut ısısının üretilmesinde ve vücut sıcaklığının belirli bir değerde tutulmasında kas sistemi görev yapar.
► Kas sisteminin çalışması sırasında açığa çıkan ısı önce çevre dokulara oradan da deriye iletilerek vücut sıcaklığı oluşturulur.
► Kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren sistemdir.
► Vücudumuzun toplam ağırlığının yaklaşık %50'sini oluşturur.
► İskelet sistemi ile birlikte vücuda şekil verir.
► Kasılma ve gevşeme sırasında ısı oluşur. Vücut ısısının çoğunun (%85) oluşmasında etkili olur.
► Kemik ve eklemlerle birlikte yer değiştirme hareketlerini gerçekleştirir.
► Temel görevi bulundukları organların veya vücudun hareketini sağlamaktır ve darbelere karşı korumaktır.
► Toplar damarlarda kanın ve lenf sıvısının hareketine yardımcı olur.
► Kalp kası tüm vücuda kanın pompalanmasını ve kan basıncının ayarlanmasını sağlar.
► Kas dokusu; kas hücrelerinden oluşur.
► Kas hücrelerinin arasında Ara Madde bulunmaz.
► Hücreleri; diğer doku hücrelerine göre daha uzun olduğu için Kas Lifi adını alır.
► Kas hücreleri özelleşmiş hücrelerdir.
Bu hücrelerin;
Hücre zarına Sarkolemma, Plazmasına Sarkoplazma, Endoplazmik retikulumuna Sarkoplazmik Retikulum denir.
► Kas hücrelerinin içerisinde kasılıp gevşemeyi sağlayan ve proteinlerden oluşan Filament'ler bulunur. Bu filamentler aktin ve miyozin filamentlerdir.
► Aktin ve Miyozin filamentleri tüm kas hücrelerinde bulunur.
► Bunlar bir araya gelerek Miyofibrilleri oluştururlar.
► Miyofibriller bir araya gelerek Kas Liflerini (Kas Hücreleri) oluşturur.
► Kas lifleri kas demetlerini, kas demetleri ise bir araya gelerek Kası oluşturur.
Kas organizasyonu küçükten büyüğe doğru şöyle sıralanabilir:
► Aktin ve miyozin filamentleri
► Miyofibriller
► Kas lifi (Kas hücresi)
► Kas demeti
► Kas
► Kas hücrelerinin enerji ihtiyacı fazla olduğundan mitokondri sayıları fazladır.
► Yapısında büyük oranda protein bulunduğu için ribozom sayısı da fazladır.
► Aktin ve miyozin filamentleri sarkoplazmadaki mikroskobik yapılardır.
► Kasların kasılıp gevşemesinde rol oynarlar.
► Aktin filamentleri; ince görünen, miyozin filamentleri ise kalın görünen filamentlerdir.
► Bunlar protein yapılı iplikçiklerdir.
► İskelet (çizgili) kaslarda ve kalp kasında aktin ve miyozin filamentler düzenli bir şekilde dizilirler.
► Bu nedenle mikroskopta çizgili (bantlı) bir görüntü oluştururlar.
► Düz kaslardaki aktin ve miyozin filamentler ise düzenli bir dağılım göstermezler.
► Sarkoplazmada dağınık bulunurlar.
► Bu nedenle bantlı bir yapı oluşturmazlar.
►İskelet (çizgili) kasın yapısında aktin ve miyozin filamentlerini bulunduran kasılma birimine Sarkomer denir. Kasılma birimi olan Sarkomer; iskelet ve kalp kasında bulunurken, düz kaslarda bulunmaz.
► Düz kaslarda kasılmayı sağlayan birim sarkomer değil hücrenin kendisidir.
► İnsanlar yaşam boyu kullanacakları iskelet kas lifleriyle doğarlar. Yani iskelet kas lifleri hasar gördüğünde bölünemedikleri için yerine yenisi yapılamaz.
Vücudumuzda yapı ve çalışmalarına göre üç çeşit kas dokusu bulunur. Bunlar;
1. İskelet Kasları (Çizgili Kaslar)
2. Düz Kaslar
3. Kalp Kası
Toplam kas kütlesinin %80'nini çizgili kas, %20'sini ise düz kas ve kalp kası oluşturur.
► Vücudumuzda en çok bulunan kas çeşididir. (Vücudun kas kütlesinin %80'nini oluşturur)
► Hücreleri (kas lifleri) silindir şeklinde ve uzundur.
► Bu lifler kas boyunca uzanır.
► Her bir lif tek bir hücredir.
► Hücreleri çok çekirdeklidir.
► Bunun nedeni embriyonik dönemde çok sayıda hücrenin kaynaşması sonucu oluşmasıdır. (Yani kas lifinin çok çekirdekli olması Endomitoz ile gerçekleşmez.)
► Çekirdekler hücre zarının (sarkolemma) hemen altında yer alır.
► Yetişkin bir insanda olgunlaşmış olan iskelet kas hücreleri bölünmez.
► Çalışması; merkezi sinir sisteminin kontrolünde somatik sinirler (miyelin kılıflı) tarafından düzenlenir. Yani Uç beynin kontrolünde isteğimize bağlı olarak çalışır.
► İskelet kaslar (çizgili kaslar), kemiklere tendonlarla (kas kirişi ile) bağlanır.
► Tendonlar bağ dokudan oluşur.
► Her kas lifi ayrı ayrı sinir uçlarıyla uyarıldığı için düz kaslara göre daha hızlı çalışır ancak çabuk yorulur.
► Kas liflerinin sarkoplazmasında demir içeren protein yapılı miyoglobin pigmenti bulunur.
► Miyoglobin; oksijen depolayan ve kasa kırmızı renk veren bir pigmenttir. (İskelet kası ve kalp kasında fazla düz kaslarda çok az oksijen depolar.)
► Miyoglobin yoğun kas faaliyetlerinde depo ettiği oksijeni mitokondriye aktarır.
► İskelet kası aktin ve miyozin filamentlerinin düzenli dizilişinden dolayı enine çizgili görünür.
► Bu çizgiler koyulu açıklı renkte görünür.
► İskelet kasları oksijen yetersizliği olduğunda ATP açığını oksijenli solunumun yanında Laktik Asit Fermantasyonunu devreye sokarak karşılar.
► Laktik asit fermantasyonunda oksijen kullanılmadan iki ATP'lik acil enerji ihtiyacı karşılanır.
► Vücumuzda en çok sindirim, solunum, dolaşım, boşaltım üreme sistemi organlarında ve gözdeki irisin yapısında bulunur.
► Hücreleri mekik şeklindedir.
► Hücreleri tek çekirdekli olup hücrenin ortasında yer alır.
► Sarkoplazmadaki aktin ve miyozin filamentleri, hücre boyunca düzenli sıralanmadığı için bantlaşma görülmez.
► Düz kas hücrelerinin tamamı sinir hücreleri ile bağlantılı değildir.
► Bu nedenle hücreler birbirini uyararak yavaş ve uzun süreli kasılırlar ve yorulmazlar.
► Hücrelerinde sarkomer birimi yoktur.
Düz kas hücreleri;
► Laktik asit fermantasyonu yapmazlar. Enerji ihtiyaçlarını sadece oksijenli solunumdan karşılarlar.
► Otonom sinir sisteminin kontrolünde isteğimiz dışında çalışır.
► Çalışmaları yavaş ve uzun süreli olur.
► Kas hücrelerine bağlı olan nöronlar genellikle miyelinsiz nöronlardır.
► Düz kas hücrelerine genellikle biri sempatik diğeri parasempatik sinir bağlıdır.
► Bazı düz kaslar otonom sinir sistemi tarafından uyarılır, bazıları ise sinirlerden uyarı almadan gerilmeyle aksiyon potansiyeli oluşturabilir.
► İnsan gelişimini tamamladıktan sonra düz kas hücreleri artık bölünemez.
► Hasar gören düz kas hücreleri bağ doku tarafından onarılır.
► Düz kaslar; fiziksel uyarılar, sinirler ve hormonların etkisiyle kasılırlar.
► Yapısı iskelet kasına, çalışması düz kasa benzer.
► Sadece kalpte bulunur.
► Hücreleri silindiriktir ve dallanma gösterir.
► Hücreleri genellikle tek çekirdeklidir ve hücrenin ortasında yer alır.
► Hücreleri arasında bağ dokudan oluşan Diskler bulunur.
► Diskler; sadece kalp kasında bulunan yapılardır.
► Hücreler arasında doğrudan elektriksel bağlantıları sağlar.
► Otonom sinir sisteminin kontrolünde istemsiz olarak çalışır.
► Embriyonik dönemin 4.haftasından itibaren çalışmaya başlayan kalp kası, ömür boyu aralıksız çalışmaya devam eder.
► Hızlı kasılır ama çalışırken dinlenir.
► Kalp kası kendi otoritmik kas lifleri tarafından uyarılıp kendiliğinden de kasılır.
► Yani otonom sinirlerden emir almadan da çalışabilir.
► Kalp kasındaki mitokondri sayısı çok fazladır.
► Bu durum kalp kasının yüksek oranda oksijenli solunum yaptığını gösterir.
► Ancak kalp kası yoğun egzersiz sırasında iskelet kasları tarafından üretilen laktik asidi de kullanabilir.
► Sarkoplazmalarında bulunan aktin ve miyozin filamentleri düzenli dağılım gösterdiği için enine bantlaşmalar görülür.
► Kastaki hasarlar bağ doku tarafından onarılır. (Hücreleri bölünme özelliğini yitirmiştir.)
♦ Sarkomer iskelet ve kalp kasında kasılma birimidir, düz kaslarda bulunmaz.
♦ İskelet ve kalp kasında enine bantlaşmalar görülür, düz kasta görülmez.
♦ Aktin ve miyozin filamentleri tüm kas çeşitlerinde bulunur. İskelet ve kalp kasında düzenli, düz kasta düzensiz ve dağınık bir yapı oluşturur.
♦ İskelet kası somatik sinir sisteminin kontrolünde istemli çalışır, düz kas ve kalp kası otonom sinir sisteminin kontrolünde istemsiz çalışır.
♦ Laktik asit fermantasyonu çizgili ve kalp kasında görülür ancak düz kaslarda görülmez.
♦ Bağ dokudan oluşan diskler sadece kalp kasında bulunur.
♦ Miyoglobin; iskelet ve kalp kasında fazla, düz kasta çok az miktarda bulunur. Miyoglobin, oksijen depolar ve kasa kırmızı renk verir.
♦ Kas hücrelerinde mitokondri ve ribozom sayısı fazladır.
♦ Kas hücrelerine kas lifi denir.
♦ Kas dokuda ara madde bulunmaz.
► Aktin ve miyozin filamentlerinin bulunması
► Kasılma ve gevşeme özelliğine sahip olma
► Glikojen depolama
► Kasılma ve gevşeme için ATP enerjisi ve kalsiyum iyonlarına ihtiyaç duyulması
Çizgili (İskelet) Kas | Düz Kas | Kalp Kası |
---|---|---|
Somatik sinir sisteminin kontrolünde istemli olarak çalışır. | Otonom sinir sisteminin kontrolünde istemsiz olarak çalışır. | Otonom sinir sisteminin kontrolünde ritmik olarak kasılır. |
Hızlı kasılır ve çabuk yorulur. | Yavaş, düzenli ve uzun süreli çalışır. | Düz kaslardaki gibi sürekli ve çizgili kaslardaki gibi hızlıdır. |
Hareket organlarında bulunur. | Organların yapısında bulunur. | Kalbin yapısını oluşturur. |
Bantlaşma görülür. | Bantlaşma görülmez. | Bantlaşma görülür. |
Hücreleri uzun silindirik şekillidir. | Hücreleri mekik şeklindedir. | Hücreleri silindirik yapılıdır ve dallanmalar gösterir. |
Çok çekirdeklidir. Çekirdekler hücre zarının altında yer alır. | Tek çekirdeklidir. Çekirdek hücrenin ortasında yer alır. | Bir ya da iki çekirdeklidir. Çekirdekler hücrenin ortasında yer alır. |
Oksijenli solunum ve laktik asit fermantasyonu yapabilir. | Sadece oksijenli solunum yapar. | Oksijenli solunum yapar. Laktik asit fermentasyonu yapamaz. |
Aktin ve miyozinler düzenlidir. | Aktin ve miyozinler düzensizdir. | Aktin ve miyozinler düzenlidir. |
Kasılma birimi Sarkomerdir. | Sarkomer birimi yoktur. Kasılma birimi hücrenin kendisidir. | Kasılma birimi Sarkomerdir. |
Miyoglobin bulunur. | Miyoglobin bulunmaz. | Miyoglobin bulunur. |
Kardiyomiyopati, kalp kasının normal yapısını veya işlevini kaybetmesine neden olan bir hastalıktır. Bu durum, kalbin kan pompalama yeteneğini etkileyerek vücudun ihtiyacı olan oksijen ve besin maddelerini taşımasını zorlaştırır.
Bu durum genetik, enfeksiyonlar, alkol kullanımı veya başka kalp hastalıklarından kaynaklanabilir. Tedavi genellikle ilaç, yaşam tarzı değişiklikleri ve bazı durumlarda cerrahi müdahaleyi içerir. Erken tanı, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için önemlidir.
► Kaslar sinirsel uyartılar ile kasılır. Kas kasılması çok enerji gerektiren bir olaydır.
► Çizgili kasa uyartıları motor nöronlar getirir. Bu uyartılar sinir ve kas hücresi arasındaki sinapslar aracılığı ile kas liflerine (kas hücrelerine) aktarılır.
► Kas hücresinde uyartının oluşabilmesi için uyarının eşik değer ve üzerinde bir şiddette olması gerekir. Bu durum eşik değere ulaşmış bir aksiyon potansiyeli oluşturur.
► Kasların kasılmasını sağlayan en düşük uyarı şiddetine Eşik Değer denir.
► Eşik değerin altında kalan uyartılar kasta kasılmaya neden olmaz. Ancak eşik değer ve üzerindeki uyartılar kasılmaya neden olur. Buna Ya Hep Ya Hiç Prensibi denir. (Bir nöronun uyarılmasında olduğu gibi)
► Eşik değer ve üzerindeki bir uyartıyla uyarılan kasın bir kez kasılıp gevşeyerek tekrar eski halini almasına Kasıl Sarsılma (Kas Sarsı) denir.
► Kasın bir kez kasılıp gevşemesinde 3 önemli evre görülür.
Bunlar;
1. Gizli Evre: Kasın uyarıldığı an ile kasılmaya başladığı an arasında geçen süredir. (a - b)
2. Kasılma Evresi: Kasılmanın başladığı an ile gevşemenin başladığı an arasında geçen süredir. (b - c)
3. Gevşeme Evresi: Kasın gevşeyerek eski haline dönmesine kadar geçen süredir. (c - ç)
Kasın gevşemesi için başka bir uyartıya gerek yoktur. Kasılma evresinden sonra kas gevşeme durumuna geçer. Gevşeme evresinden sonra tekrar uyarılıncaya kadar dinlenir. Kas hem kasılma hem gevşeme evrelerinin tamamında ATP enerjisi harcar.
Ya Hep Ya Hiç Prensibi (Yasası); tek bir kas teli (kas hücresi) için geçerlidir. Birden çok kas hücresi için geçerli bir durum değildir.
► Çok sayıda kas telinin bir araya gelmesiyle oluşan kas demeti uyarılırsa Ya Hep Ya Hiç Prensibi yerine Merdiven Etkisi görülür.
► Kas lifi art arda çok sık uyarılır ve kas gevşemeye fırsat bulamazsa kasılı kalır. Bu duruma fizyolojik tetanos (kramp) denir.
► Kasta oluşan kramp ve spazmlar fizyolojik tetanosa örnek verilebilir.
► Fizyolojik tetanos halindeki kas esnekliğini kaybeder ve sertleşir.
► Çizgili kasların dinlenme durumunda iken hareket edilmediği zamanlarda hafif kasılı ve gergin olma durumuna kas tonusu denir.
► Ölüm ve bayılma durumlarının dışında, bilincin açık olduğu zamanlarda kaslar hafif kasılı ve gergindir. Yani kas tonusu halindedir.
► Kas tonusu orta beyin tarafından kontrol edilir ve vücut duruşunu belirler.
► Kas lifinin kasılabilmesi için motor nörondan uyarı alması gerekir.
► Çizgili kasta aktin ve miyozin filamentlerinin düzenli dağılımı sonucu açık ve koyu renkli bantlaşmış yapılar gözlenir.
► Aktin ve miyozin filamentler kastaki mikroskobik yapılardır. Bunlar proteinlerden oluşur.
► Açık renkli görülen bantların (aktin filamentleri) ortasında bulunan çizgiye Z Çizgisi denir. Sarkomerlerin sınırlarını oluşturur.
► Kas lifi boyunca bu Z çizgileri dizilmiştir.
► Kas lifinde iki Z çizgisi arasında kalan bölgeye sarkomer denir.
► Sarkomer; iskelet kasının kasılma birimidir. (Kalp kasında da bulunur ama düz kasta bulunmaz.)
Bir sarkomer birimi incelendiğinde şu bantlar gözlenir:
Bu modele göre iskelet kaslarının kasılma ve gevşemesi sırasında gerçekleşen olaylar şunlardır.
Sarkomerde kasılma sırasında meydana gelen olaylar şunlardır.
Sarkomerde gevşeme sırasında meydana gelen olaylar şunlardır.
► İskelet kasın kasılması beyin tarafından kontrol edilir.
► İskelet kasları somatik sinir sistemindeki miyelinli motor nöronlarla uyarılır.
► Yani her bir kas lifi motor nöron ile uyarılır.
► Beyinden çıkan motor nöronlar ile kas lifi (hücresi) arasında bir bağlantı vardır.
► Bu bağlantı yerlerine motor uç plak denir.
► Motor nöronun kas hücresine bağlandığı bölgelerde miyelin kılıf yoktur.
► Her kas lifi (hücresi), onu kontrol eden motor sinir ile sinaps (bağlantı) yapar.
► Bir motor nöron akson uçları ile birden çok kas lifi ile sinaps yapabilir.
► Böylece motor nöronun getirdiği uyarı bu kas liflerini (kas demetini) bir grup olarak kasılmasına neden olur.
► Motor nörondaki impulsun akson ucuna gelmesi ile motor uç plağa asetil kolin denilen nörotransmitter madde salgılanır.
► Asetil kolin akson ucundaki sinaptik keseciklerin içinde bulunur.
► İmpulsun gelmesi ile asetil kolin ekzositoz ile (ATP enerjisi harcanır) sinaps boşluğuna (motor uç plağa) salgılanır.
► Asetil kolinler kas lifinin hücre zarı (sarkolema) üzerindeki sodyum kanallarının açılmasını sağlar.
► Bu kanallardan difüzyonla (ATP enerjisi harcanmadan) kas hücresinin içine sodyum iyonları geçer.
► Böylece kas hücresi depolarize olur.
► Kas hücresinin içinde oluşan uyarı, sarkoplazmik retikuluma ulaşır.
► Sarkoplazmik retikulumda depolanan kalsiyum iyonları uyarı alınca sarkoplazmaya salınır. (Difüzyon ile)
► Sarkoplazmada yoğunluğu artan kalsiyum iyonları aktin filamentinin üzerinde bulunan özel proteine bağlanır.
► Kalsiyum iyonları aktin üzerinde bulunan ve miyozin ile bağlanmayı engelleyen proteinleri inaktif eder.
► Böylece miyozinler aktin ile bağlantı kurar.
► Kalsiyum iyonları miyozin üzerinde bulunan ATPaz enzimini aktifleştirir.
► Aktifleşen ATPaz etkisiyle ATP molekülü hidroliz olur ve ATP enerjisi açığa çıkar.
► Açığa çıkan ATP enerjisinin etkisi ile miyozin başı aktine bağlanır ve aktin filamentleri sarkomerin merkezine doğru kayarak hareket etmeye başlar.
► Böylece kas kasılır.
► Miyozin başına yeni bir ATP molekülünün bağlanması ile miyozin aktini bırakır.
► Ortamda kalsiyum iyonlarının yeterli olması ile miyozin bağlanma bölgeleri açık kalır ve ATP olduğu sürece bu döngü devam eder.
► İmpuls iletimi kesilince kas gevşemeye başlar.
► Sarkoplazmada bulunan kalsiyum iyonları aktif taşıma ile (ATP enerjisi harcanır) tekrar sarkoplazmik retikuluma taşınır.
► Sarkoplazmada kalsiyum iyonlarının azalması ile; miyozin üzerindeki aktinin bağlandığı bölgeye protein tekrar gelir,
► Bu protein kompleksi aktinin miyozine bağlanmasını engeller. Böylece miyozinin aktine bağlandığı bölge kapanır.
► Böylece kasılma durur.
► Miyozin aktinden ayrılır. Kas lifi gevşer.
► Kas hem kasılırken hem gevşerken ATP enerjisi harcanır.
► Kasılıp gevşeme sırasında kasın hacmi ve kütlesi değişmez.
► Kasın gevşemesi kasılmaya göre daha uzun sürer.
► İskelet kaslar somatik sinir sistemine ait miyelinli nöronlarla uyarılır.
► Kas hücresi ile motor nöronun bağlantı yaptığı ve miyelin kılıf bulunmayan bölgelerine motor uç plak denir.
► Motor uç plağa uyartı geldiğinde asetil kolin denilen nörotransmitter madde salgılanır.
► Kasılma sırasında; kalsiyum iyonları sarkoplazmik retikulumdan sarkoplazmaya bırakılır. (Difüzyonla)
► Gevşeme sırasında; kalsiyum iyonları sarkoplazmik retikuluma geçer. (Aktif taşıma ile)
1. Kasılma için gerekli enerji öncelikle kas hücresinde hazır olan ATP moleküllerinden sağlanır. Bunun için ATP molekülü hidroliz olur. Hazır bulunan bu ATP'ler çok kısa sürede tükenir.
2. ATP'nin tükenmesi durumunda kaslarda dinlenme halinde depolanan kreatin fosfattan ATP sentezlenir ve bu ATP kullanılır.
3. Üretilen enerji kasların kasılıp gevşemesine hala yeterli değilse bu durumda kas hücresinde depolanan glikojen molekülü parçalanır ve glikozlara dönüştürülür. Oluşan glikozlar oksijenli solunum ya da gerektiğinde laktik asit fermantasyonunda kullanılarak ATP üretimi gerçekleştirilir.
► Laktik asit fermantasyonu zorunlu enerji ihtiyacı durumlarında iskelet kasları tarafından gerçekleştirilen bir reaksiyondur. (Memelilerin olgun alyuvar hücreleri de enerji ihtiyaçlarını bu yolla sağlar.)
► Laktik asit fermantasyonunda oksijenli solunuma göre daha kısa sürede ATP üretimi gerçekleşir.
► Ancak elde edilen ATP miktarı çok azdır.
► Yoğun kas faaliyetlerinde, oksijen azlığı durumlarında, kısa süreli laktik asit fermantasyonu ile üretilen ATP kullanılır.
► Bu hayat kurtarıcı bir enerjidir.
► ATP elde edildikten sonra oluşan laktik asit kas hücrelerinden kana verilerek karaciğere taşınır ve burada piruvata dönüştürülür.
► Bu piruvatlar tekrar oksijenli solunumda kullanılır.
► Laktik asidin kasta birikmesi kas yorgunluğuna yol açar.
Azalanlar | Artanlar |
---|---|
ATP | ADP |
Kreatin Fosfat | Fosfat |
Glikoz | Kreatin |
Oksijen | CO2 |
pH | H2O |
Glikojen | Isı |
Asitlik | |
Laktik Asit |
► İskelet kaslarını kemiklere bağlayan lifli bağ dokuya tendon denir.
► Tendon fiziksel gerilmelere karşı çok dayanıklıdır.
► Gerilme sırasında boyca uzamaz ve kasılmaz.
► Temel görevi kastan aldığı gücü kemiğe ileterek hareketin gerçekleşmesini sağlamaktır.
► Vücudumuzdaki en büyük tendonlardan biri; baldır kasımızı topuk kemiğimize bağlayan aşil tendonudur.
► Hareketin gerçekleşebilmesi için kasların kasılarak güç yaratmaları gerekir.
► Vücut kısımlarının ileri geri hareket edebilmesi için, iskeletin aynı bölümüne bağlanmış olan iki kasa ihtiyaç vardır.
► Eğer aynı bölüme bağlı olan kaslar birbirine zıt yönde çalışarak hareketi sağlıyorsa bu tür kaslara antagonist kas denir.
► Kolun üst kısmındaki pazu kasları zıt çalışan antagonist kaslara örnek verilebilir.
► Antagonist kaslardan biri kasılırken diğeri gevşer. Böylece hızlı ve dengeli hareket sağlanır.
► Kolun ön tarafındaki kas bükücü, arka tarafındaki kas açıcı kas adını alır.
► Kolumuzu dirsekten büktüğümüzde; bükücü kas kasılır, açıcı kas gevşer.
► Kolumuzu dirsekten açtığımızda; bükücü kas gevşer, açıcı kas kasılır.
► Zıt çalışmayan, aynı anda kasılıp aynı anda gevşeyen kaslara ise sinerjist kaslar denir.
► Bu kaslar bir ekleme aynı yönde etki ederek aynı hareketin yapılmasını sağlar.
► El bileğindeki kaslar, karın ve sırt kasları sinerjist kaslardır.
Enfeksiyonlar, yetersiz beslenme, hareketsizlik, darbeler, travmalar destek ve hareket sistemi rahatsızlıklarına neden olabilmektedir.
► Bu rahatsızlıklar kalıtsal olabileceği gibi sonradan çevresel faktörlerin etkisiyle de ortaya çıkabilir.
► Genellikle mikroorganizmalar ve ağır çalışma şartları eklem rahatsızlıklarını ortaya çıkarmaktadır.
► En sık rastlanılan eklem rahatsızlıkları halk arasında romatizma olarak adlandırılan eklem romatizması ile eklem iltihabıdır.
► Eklem romatizmasında (Romatoid artrit) eklemlerde ağrı, şişme ve hareket zorluğu görülür.
► Özellikle çocukluk döneminde geçirilen boğaz enfeksiyonlarının uzun sürmesi, etkili bir şekilde tedavi edilmemesi sonucu kalp kapakçıkları romatizması oluşabilmektedir.
► Eklem iltihabı ise romatizmal nedenlerden kaynaklanabileceği gibi mikroorganizmaların eklem bölgelerine yerleşmesi ve o bölgenin iltihaplanmasıyla oluşur.
► Bu durumda eklem bölgesi şişer ve şiddetli ağrılar oluşur.
► Sağlıklı beslenmek, soğuk ve rutubetli ortamlardan uzak durmak, boğaz enfeksiyonlarını zamanında tedavi ettirmek bu hastalıklardan korunmamızı sağlar.
► Kemik bütünlüğünün çarpma, vurma, düşme sonucu bozulması olayıdır.
► Genellikle merdivenden düşme, kar veya buzda kayma, trafik kazaları gibi durumlarda meydana gelir.
► En sık kol ve bacak kemiklerinde kırık oluşmaktadır.
► Kırıkların tedavilerinde platin çubuklarla kaynaştırma, doku mühendisliği ile kırık bölgeyi kemik yamalarla onarma ve teknolojik uygulamalardan biri olan protez kullanma uygulanmaktadır.
► Oynar eklemlerdeki eklem bağlarını ve eklem kapsülünü zorlayan bir hareket sonucu kemiklerin eklem yerlerinden ayrılması olayıdır.
► Genellikle omuzda, parmaklarda, bilekte, kalçadaki eklemlerde meydana gelir.
► Eklem hareket edemez. Ağrı, şişlik ve morluk oluşur.
► Eklemlerin çevresinde bulunan bağların ani ve sert hareketler sonucu kısmen yırtılması durumudur.
► Burkulma en sık ayak eklemlerinde görülür.
► Yüksekten atlama, ayağın içe veya dışa dönmesi, yüksek topuklu ayakkabılar burkulmaya neden olabilir.
► Kaslara normal olarak kaldırabileceği gücün üzerinde yük uygulanması durumunda kas liflerinin zedelenmesi ya da kopmasıdır.
► Yorgun veya ısınmamış kasın ani hareketi sırasında da zorlanma olabilir.
► Bu nedenle spor yaparken hafif hareketlerle kasların ısıtılması gerekir.
► Zorlanmanın olduğu bölgede ağrı ve yanma hissedilir.
► Menisküs, dizde kıkırdak dokudan oluşan bir yapıdır.
► Dizin içine yerleşmiş olarak bulunan iki adet menisküs, eklem yüzeyini kaplar ve onu yastık gibi destekler.
► Eklemin harekete uyum sağlamasında etkilidir.
► Menisküsün zarar görmesi kireçlenmeyi artırır.
► Spor faaliyetleri sırasında ani hareket ve zorlanmaya bağlı olarak menüsküs yırtılması olabilir.
► Menisküs yırtığı sonucunda eklemde şişlik, ağrı, hareketin kısıtlanması gibi belirtiler görülür.
► Bir başka eklem hastalığı osteoartrittir. Halk arasında kireçlenme olarak bilinir ancak gerçekte eklemlerde kireç birikimi görülmez.
► Eklemlerdeki kıkırdak dokunun yıpranmasına bağlı olarak buradaki sıvının azalması sonucunda eklem hareketinde zorluk, hareket ettikçe artan ağrı görülür.
► Büyüme döneminde D vitamini yeterli miktarda alınamazsa kemiklerde yumuşama ve eğilme meydana gelir. Bu duruma raşitizm adı verilir.
► Yetişkinlerde ise osteomalazi denen kemik hastalığının oluşmasının sebeplerinden biri yine D vitamini eksikliğidir.
► Raşitizm ve osteomalaziden başka halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz da yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır.
► Osteoporoz, kemik kütlesinde azalmaya bağlı olarak kemiğin gücünün düşmesine ve kırılganlığının artmasına neden olur.
► Özellikle kadınlarda ve ileri yaşlarda daha sık görülebilen bu hastalığın başlıca nedenleri arasında D vitamini ve kalsiyum eksikliği, sağlıklı beslenmeme, egzersiz yetersizliği sayılabilir
Konuya Ait Çıkmış Sorular
Aşağıdaki şema, insanda bir sarkomerin yapısını göstermektedir.
Kayan iplikler hipotezine göre, kasılmış bir çizgili kasın gevşemesi sırasında,
I. H bandının kısalması,
II. A bandının aynı kalması,
III. I bandının kısalması,
IV. Z çizgilerinin birbirinden uzaklaşması
Olaylarından hangileri görülür?
(2007-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))
A. I ve IIDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Bir iskelet kasında gerçekleşen,
I. Kas hücresinin endoplazmik (sarkoplazmik) retikulumundan Ca++ iyonlarının serbest kalması,
II. Miyozin ile aktin filamentlerinin ATP kullanılarak birbiri üzerinde kayması,
III. Kas hücresinde oluşan depolarizasyonun kas hücresi zarı boyunca yayılması,
IV. Ca++ iyonunun aktin filamentine bağlanmasıyla miyozinin aktine bağlanma bölgelerinin açıl- ması,
V. Motor uç plaklarındaki nörondan sinaptik boşluğa asetilkolin salınması
Olaylarının doğru sırası aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
(2010-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))
A. I – IV – III – V – IIDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Yemek yedikten sonra uzun süre yüzen bir insan enerji elde etmek için kandaki glukozu kullandıktan sonra aşağıdaki moleküllerden hangisini ilk olarak kullanır?
(2010-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))
A. Kan proteinleriniDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
İnsanın iskelet kası dokusunda, uzun süreli egzersizde,
I. Kreatin fosfat,
II. Laktik asit,
III. Glikojen,
IV. ADP,
V. İnorganik fosfat
Moleküllerinden hangilerinin miktarında artış görülür?
(2011-Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS))
A. I, II ve IIIDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Konu İle İlgili Sorular
Çizgili kasların kasılması sırasında enerji kaynağı olarak kullanılan;
I. Glikoz
II. Kreatin Fosfat
III. Yağ moleküllerinin
Kullanım sırası aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A. I - II - IIIDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Kas hücrelerinin zarına ne ad verilir?
Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Bir iskelet kasında gerçekleşen,
I. Kas hücresinin endoplazmik (sarkoplazmik) retikulumundan Ca++ iyonlarının serbest kalması,
II. Miyozin ile aktin filamentlerinin ATP kullanılarak birbiri üzerinde kayması,
III. Kas hücresinde oluşan depolarizasyonun kas hücresi zarı boyunca yayılması,
IV. Ca++ iyonunun aktin filamentine bağlanmasıyla miyozinin aktine bağlanma bölgelerinin açıl- ması,
V. Motor uç plaklarındaki nörondan sinaptik boşluğa asetilkolin salınması
Olaylarının doğru sırası aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
(2010-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))
A. I – IV – III – V – IIDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Çizgili kaslarda görülen,
I. Enine bantlaşma
II. Somatik sinir sistemine bağlı çalışma
III. İstemli çalışma
Özelliklerinden hangileri kalp kasında da görülür?
A. Yalnız IDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
İnsan vücudundaki bütün kas çeşitleri için;
I. Aktin ve miyozin bulundurma
II. Sinir sistemi ile kontrol edilme
III. Enine bantlaşmalar gösterme
IV. Hızlı kasılıp çabuk yorulma
Özelliklerinde hangileri ortak olarak bulunur?
A. I ve IIDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Kalp kası, düz kas ve iskelet kası tiplerinin her üçü için aşağıdaki ifadelerden hangisi ortak değildir?
A. Aktin ve miyozin filamenti bulunur.Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Çizgili kasların kasılması sırasında ihtiyaç duyulan enerjinin elde edilebilmesi için,
Tepkimelerinin gerçekleşme sırası aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A. I, II, IV, IIIDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Yemek yedikten sonra uzun süre yüzen bir insan enerji elde etmek için kandaki glukozu kullandıktan sonra aşağıdaki moleküllerden hangisini ilk olarak kullanır?
(2010-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))
A. Kan proteinleriniDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Kas doku, iskelet sistemi ile beraber vücudumuza şekil veren, destek olan bir dokudur. Kas dokudan oluşan kas sisteminin faaliyetleri ile ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A. Damarların yapısındaki kaslar kasılarak kanın ilerlemesini sağlar.Doğru Cevap İçin Tıklayınız...
Kasların kasılması için gerekli Ca iyonlarının depolandığı organel hangisidir?
A. SarkoplazmaDoğru Cevap İçin Tıklayınız...
Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!
Efeler-Aydın
info@biyolojihikayesi.com
................
©
Biyoloji Hikayesi.
All Rights Reserved. Designed by
Biyoloji Hikayesi
Distributed By:
Hamza EROL