Biyoloji Hikayesi Duyuruları  |  Geçmiş Yıllarda Çıkmış Sorulara Konu İçerisinden Ulaşabilirsiniz.  |  9. 10. 11. ve 12.Sınıf Biyoloji Dersi 1.Dönem 2.Yazılı Açık Uçlu Yazılı Hazırlık Soru Örnekleri Dokümanlar Sayfasına Yüklenmiştir.  |  Tüm Sınıfların 1.Dönem 2.Ortak Yazılı Senaryoya Uygun Örnek Soruları MEB Tarafından Yayınlanmıştır. Konu içerisinden, Çalışma Sorularından, Soru Bankasından veya Dokümanlar sayfasından ulaşabilirsiniz.  |  Maarif Modeli Temaları İçerisinde Bulunan Karekod Belgelerinin Çözümlenmiş Örneklerine Dokümanlar Sayfasından Ulaşabilirsiniz.  |  Soru Bankası Sayfamızdan Konular Bazında Oluşturacağınız Çoktan Seçmeli Testlerle Kendinizi Sınavlara Hazırlayabileceksiniz.  |  Ders Kitabında Bulunan Ölçme ve Değerlendirmeler ile Yönergelerin Çözümlerine Konuların İçerisinden Ulaşabilirsiniz.  |  Sitemizdeki Konular Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredatına ve Öğrenme Çıktılarına Uygun Olarak Hazırlanmıştır.  | 
Kas Sistemi Konusuna Ait Sayfa

Konu Detayı Sayfası

Kas Sistemi

11.Sınıf

İnsan Fizyolojisi

Destek ve Hareket Sistemi

12811

Kas Sistemi

► Kaslar vücudumuzun ve bulundukları organların hareketini sağlar. Kas sistemimi ve kemikler birlikte çalışarak; nefes alıp verme, yürüme, koşma, eğilme vb. hareketlerin gerçekleşmesini sağlarlar.

► İç organlarla kaslar birbirinden bağımsız olarak çalışır. Örneğin; bağırsaklar besinleri hareket ettirirken, kalp kası kanı vücuda pompalarken kaslar iskelet sisteminden bağımsız çalışır.

► Vücut ısısının üretilmesinde ve vücut sıcaklığının belirli bir değerde tutulmasında kas sistemi görev yapar.

► Kas sisteminin çalışması sırasında açığa çıkan ısı önce çevre dokulara oradan da deriye iletilerek vücut sıcaklığı oluşturulur.

► Kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren sistemdir.

► Vücudumuzun toplam ağırlığının yaklaşık %50'sini oluşturur.

Kas Sisteminin Görevleri

► İskelet sistemi ile birlikte vücuda şekil verir.

► Kasılma ve gevşeme sırasında ısı oluşur. Vücut ısısının çoğunun (%85) oluşmasında etkili olur.

► Kemik ve eklemlerle birlikte yer değiştirme hareketlerini gerçekleştirir.

► Temel görevi bulundukları organların veya vücudun hareketini sağlamaktır ve darbelere karşı korumaktır.

► Toplar damarlarda kanın ve lenf sıvısının hareketine yardımcı olur.

► Kalp kası tüm vücuda kanın pompalanmasını ve kan basıncının ayarlanmasını sağlar.

Kas Doku

► Kas dokusu; kas hücrelerinden oluşur.

► Kas hücrelerinin arasında Ara Madde bulunmaz.

► Hücreleri; diğer doku hücrelerine göre daha uzun olduğu için Kas Lifi adını alır.

► Kas hücreleri özelleşmiş hücrelerdir. 

Bu hücrelerin;

Hücre zarına Sarkolemma, Plazmasına Sarkoplazma, Endoplazmik retikulumuna Sarkoplazmik Retikulum denir.

► Kas hücrelerinin içerisinde kasılıp gevşemeyi sağlayan ve proteinlerden oluşan Filament'ler bulunur. Bu filamentler aktin ve miyozin filamentlerdir.

► Aktin ve Miyozin filamentleri tüm kas hücrelerinde bulunur.

► Bunlar bir araya gelerek Miyofibrilleri oluştururlar.

► Miyofibriller bir araya gelerek Kas Liflerini (Kas Hücreleri) oluşturur.

► Kas lifleri kas demetlerini, kas demetleri ise bir araya gelerek Kası oluşturur.

Kas organizasyonu küçükten büyüğe doğru şöyle sıralanabilir:

► Aktin ve miyozin filamentleri

► Miyofibriller 

► Kas lifi (Kas hücresi)

► Kas demeti  

► Kas

Kaslar İle İlgili Bilgiler

► Kas hücrelerinin enerji ihtiyacı fazla olduğundan mitokondri sayıları fazladır.

► Yapısında büyük oranda protein bulunduğu için ribozom sayısı da fazladır.

► Aktin ve miyozin filamentleri sarkoplazmadaki mikroskobik yapılardır.

► Kasların kasılıp gevşemesinde rol oynarlar.

► Aktin filamentleri; ince görünen, miyozin filamentleri ise kalın görünen filamentlerdir.

► Bunlar protein yapılı iplikçiklerdir.

► İskelet (çizgili) kaslarda ve kalp kasında aktin ve miyozin filamentler düzenli bir şekilde dizilirler.

► Bu nedenle mikroskopta çizgili (bantlı) bir görüntü oluştururlar.

► Düz kaslardaki aktin ve miyozin filamentler ise düzenli bir dağılım göstermezler.

► Sarkoplazmada dağınık bulunurlar.

► Bu nedenle bantlı bir yapı oluşturmazlar.

►İskelet (çizgili) kasın yapısında aktin ve miyozin filamentlerini bulunduran kasılma birimine Sarkomer denir. Kasılma birimi olan Sarkomer; iskelet ve kalp kasında bulunurken, düz kaslarda bulunmaz.

► Düz kaslarda kasılmayı sağlayan birim sarkomer değil hücrenin kendisidir.

► İnsanlar yaşam boyu kullanacakları iskelet kas lifleriyle doğarlar. Yani iskelet kas lifleri hasar gördüğünde bölünemedikleri için yerine yenisi yapılamaz.

Not
Egzersiz yaptığımızda kaslarımızdaki lif sayısı artmaz. Ancak var olan kas liflerimizin büyümesi ve kalınlaşması sağlanır.
Kas Doku Çeşitleri

Vücudumuzda yapı ve çalışmalarına göre üç çeşit kas dokusu bulunur. Bunlar;

1. İskelet Kasları (Çizgili Kaslar)

2. Düz Kaslar

3. Kalp Kası

Toplam kas kütlesinin %80'nini çizgili kas, %20'sini ise düz kas ve kalp kası oluşturur.

1. İskelet Kasları (Çizgili Kaslar)

► Vücudumuzda en çok bulunan kas çeşididir. (Vücudun kas kütlesinin %80'nini oluşturur)

► Hücreleri (kas lifleri) silindir şeklinde ve uzundur.

► Bu lifler kas boyunca uzanır.

► Her bir lif tek bir hücredir.

► Hücreleri çok çekirdeklidir.

► Bunun nedeni embriyonik dönemde çok sayıda hücrenin kaynaşması sonucu oluşmasıdır. (Yani kas lifinin çok çekirdekli olması Endomitoz ile gerçekleşmez.)

► Çekirdekler hücre zarının (sarkolemma) hemen altında yer alır.

► Yetişkin bir insanda olgunlaşmış olan iskelet kas hücreleri bölünmez.

► Çalışması; merkezi sinir sisteminin kontrolünde somatik sinirler (miyelin kılıflı) tarafından düzenlenir. Yani Uç beynin kontrolünde isteğimize bağlı olarak çalışır.

► İskelet kaslar (çizgili kaslar), kemiklere tendonlarla (kas kirişi ile) bağlanır.

► Tendonlar bağ dokudan oluşur.

► Her kas lifi ayrı ayrı sinir uçlarıyla uyarıldığı için düz kaslara göre daha hızlı çalışır ancak çabuk yorulur.

► Kas liflerinin sarkoplazmasında demir içeren protein yapılı miyoglobin pigmenti bulunur.

► Miyoglobin; oksijen depolayan ve kasa kırmızı renk veren bir pigmenttir. (İskelet kası ve kalp kasında fazla düz kaslarda çok az oksijen depolar.)

► Miyoglobin yoğun kas faaliyetlerinde depo ettiği oksijeni mitokondriye aktarır.

► İskelet kası aktin ve miyozin filamentlerinin düzenli dizilişinden dolayı enine çizgili görünür.

► Bu çizgiler koyulu açıklı renkte görünür.

► İskelet kasları oksijen yetersizliği olduğunda ATP açığını oksijenli solunumun yanında Laktik Asit Fermantasyonunu devreye sokarak karşılar.

► Laktik asit fermantasyonunda oksijen kullanılmadan iki ATP'lik acil enerji ihtiyacı karşılanır.

2. Düz Kaslar

► Vücumuzda en çok sindirim, solunum, dolaşım, boşaltım üreme sistemi organlarında ve gözdeki irisin yapısında bulunur. 

► Hücreleri mekik şeklindedir.

► Hücreleri tek çekirdekli olup hücrenin ortasında yer alır.

► Sarkoplazmadaki aktin ve miyozin filamentleri, hücre boyunca düzenli sıralanmadığı için bantlaşma görülmez.

► Düz kas hücrelerinin tamamı sinir hücreleri ile bağlantılı değildir.

► Bu nedenle hücreler birbirini uyararak yavaş ve uzun süreli kasılırlar ve yorulmazlar.

► Hücrelerinde sarkomer birimi yoktur.

Düz kas hücreleri;

► Laktik asit fermantasyonu yapmazlar. Enerji ihtiyaçlarını sadece oksijenli solunumdan karşılarlar.

► Otonom sinir sisteminin kontrolünde isteğimiz dışında çalışır.

► Çalışmaları yavaş ve uzun süreli olur.

► Kas hücrelerine bağlı olan nöronlar genellikle miyelinsiz nöronlardır.

► Düz kas hücrelerine genellikle biri sempatik diğeri parasempatik sinir bağlıdır.

► Bazı düz kaslar otonom sinir sistemi tarafından uyarılır, bazıları ise sinirlerden uyarı almadan gerilmeyle aksiyon potansiyeli oluşturabilir.

► İnsan gelişimini tamamladıktan sonra düz kas hücreleri artık bölünemez.

► Hasar gören düz kas hücreleri bağ doku tarafından onarılır.

► Düz kaslar; fiziksel uyarılar, sinirler ve hormonların etkisiyle kasılırlar.

3. Kalp Kası

► Yapısı iskelet kasına, çalışması düz kasa benzer.

► Sadece kalpte bulunur.

► Hücreleri silindiriktir ve dallanma gösterir.

► Hücreleri genellikle tek çekirdeklidir ve hücrenin ortasında yer alır.

► Hücreleri arasında bağ dokudan oluşan Diskler bulunur.

► Diskler; sadece kalp kasında bulunan yapılardır.

► Hücreler arasında doğrudan elektriksel bağlantıları sağlar.

► Otonom sinir sisteminin kontrolünde istemsiz olarak çalışır.

► Embriyonik dönemin 4.haftasından itibaren çalışmaya başlayan kalp kası, ömür boyu aralıksız çalışmaya devam eder.

► Hızlı kasılır ama çalışırken dinlenir.

► Kalp kası kendi otoritmik kas lifleri tarafından uyarılıp kendiliğinden de kasılır.

► Yani otonom sinirlerden emir almadan da çalışabilir.

Not
Kalp ameliyatlarında çalışan bir kalp özel bir sıvı olan ringer çözeltisine bırakıldığında laktik asit fermantasyonu yaparak bir süre çalışmaya devam edebilir.

► Kalp kasındaki mitokondri sayısı çok fazladır.

► Bu durum kalp kasının yüksek oranda oksijenli solunum yaptığını gösterir.

► Ancak kalp kası yoğun egzersiz sırasında iskelet kasları tarafından üretilen laktik asidi de kullanabilir.

► Sarkoplazmalarında bulunan aktin ve miyozin filamentleri düzenli dağılım gösterdiği için enine bantlaşmalar görülür.

► Kastaki hasarlar bağ doku tarafından onarılır. (Hücreleri bölünme özelliğini yitirmiştir.)

Önemli Bilgiler

♦ Sarkomer iskelet ve kalp kasında kasılma birimidir, düz kaslarda bulunmaz.

♦ İskelet ve kalp kasında enine bantlaşmalar görülür, düz kasta görülmez.

♦ Aktin ve miyozin filamentleri tüm kas çeşitlerinde bulunur. İskelet ve kalp kasında düzenli, düz kasta düzensiz ve dağınık bir yapı oluşturur.

♦ İskelet kası somatik sinir sisteminin kontrolünde istemli çalışır, düz kas ve kalp kası otonom sinir sisteminin kontrolünde istemsiz çalışır.

♦ Laktik asit fermantasyonu çizgili ve kalp kasında görülür ancak düz kaslarda görülmez.

♦ Bağ dokudan oluşan diskler sadece kalp kasında bulunur.

♦ Miyoglobin; iskelet ve kalp kasında fazla, düz kasta çok az miktarda bulunur. Miyoglobin, oksijen depolar ve kasa kırmızı renk verir.

♦ Kas hücrelerinde mitokondri ve ribozom sayısı fazladır.

♦ Kas hücrelerine kas lifi denir.

♦ Kas dokuda ara madde bulunmaz.

Tüm Kas Çeşitlerinde Ortak Olan Özellikler

► Aktin ve miyozin filamentlerinin bulunması

► Kasılma ve gevşeme özelliğine sahip olma

► Glikojen depolama

► Kasılma ve gevşeme için ATP enerjisi ve kalsiyum iyonlarına ihtiyaç duyulması

Kas Çeşitlerinin Karşılaştırılması
Çizgili (İskelet) Kas Düz Kas Kalp Kası
Somatik sinir sisteminin kontrolünde istemli olarak çalışır. Otonom sinir sisteminin kontrolünde istemsiz olarak çalışır. Otonom sinir sisteminin kontrolünde ritmik olarak kasılır.
Hızlı kasılır ve çabuk yorulur. Yavaş, düzenli ve uzun süreli çalışır. Düz kaslardaki gibi sürekli ve çizgili kaslardaki gibi hızlıdır.
Hareket organlarında bulunur. Organların yapısında bulunur. Kalbin yapısını oluşturur.
Bantlaşma görülür. Bantlaşma görülmez. Bantlaşma görülür.
Hücreleri uzun silindirik şekillidir. Hücreleri mekik şeklindedir. Hücreleri silindirik yapılıdır ve dallanmalar gösterir.
Çok çekirdeklidir. Çekirdekler hücre zarının altında yer alır. Tek çekirdeklidir. Çekirdek hücrenin ortasında yer alır. Bir ya da iki çekirdeklidir. Çekirdekler hücrenin ortasında yer alır.
Oksijenli solunum ve laktik asit fermantasyonu yapabilir. Sadece oksijenli solunum yapar. Oksijenli solunum yapar. Laktik asit fermentasyonu yapamaz.
Aktin ve miyozinler düzenlidir. Aktin ve miyozinler düzensizdir. Aktin ve miyozinler düzenlidir.
Kasılma birimi Sarkomerdir. Sarkomer birimi yoktur. Kasılma birimi hücrenin kendisidir. Kasılma birimi Sarkomerdir.
Miyoglobin bulunur. Miyoglobin bulunmaz. Miyoglobin bulunur.
Kardiyomiyopati Nedir?

Kardiyomiyopati, kalp kasının normal yapısını veya işlevini kaybetmesine neden olan bir hastalıktır. Bu durum, kalbin kan pompalama yeteneğini etkileyerek vücudun ihtiyacı olan oksijen ve besin maddelerini taşımasını zorlaştırır.

Bu durum genetik, enfeksiyonlar, alkol kullanımı veya başka kalp hastalıklarından kaynaklanabilir. Tedavi genellikle ilaç, yaşam tarzı değişiklikleri ve bazı durumlarda cerrahi müdahaleyi içerir. Erken tanı, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için önemlidir.

İskelet Kasının Kasılma Mekanizması (Kaslar Nasıl Çalışır?)

► Kaslar sinirsel uyartılar ile kasılır. Kas kasılması çok enerji gerektiren bir olaydır.

► Çizgili kasa uyartıları motor nöronlar getirir. Bu uyartılar sinir ve kas hücresi arasındaki sinapslar aracılığı ile kas liflerine (kas hücrelerine) aktarılır.

► Kas hücresinde uyartının oluşabilmesi için uyarının eşik değer ve üzerinde bir şiddette olması gerekir. Bu durum eşik değere ulaşmış bir aksiyon potansiyeli oluşturur.

► Kasların kasılmasını sağlayan en düşük uyarı şiddetine Eşik Değer denir.

► Eşik değerin altında kalan uyartılar kasta kasılmaya neden olmaz. Ancak eşik değer ve üzerindeki uyartılar kasılmaya neden olur. Buna Ya Hep Ya Hiç Prensibi denir. (Bir nöronun uyarılmasında olduğu gibi)

► Eşik değer ve üzerindeki bir uyartıyla uyarılan kasın bir kez kasılıp gevşeyerek tekrar eski halini almasına Kasıl Sarsılma (Kas Sarsı) denir.

► Kasın bir kez kasılıp gevşemesinde 3 önemli evre görülür.

Bunlar;

1. Gizli Evre: Kasın uyarıldığı an ile kasılmaya başladığı an arasında geçen süredir. (a - b)

2. Kasılma Evresi: Kasılmanın başladığı an ile gevşemenin başladığı an arasında geçen süredir. (b - c)

3. Gevşeme Evresi: Kasın gevşeyerek eski haline dönmesine kadar geçen süredir. (c - ç)

Kasın gevşemesi için başka bir uyartıya gerek yoktur. Kasılma evresinden sonra kas gevşeme durumuna geçer. Gevşeme evresinden sonra tekrar uyarılıncaya kadar dinlenir. Kas hem kasılma hem gevşeme evrelerinin tamamında ATP enerjisi harcar.

Ya Hep Ya Hiç Prensibi (Yasası); tek bir kas teli (kas hücresi) için geçerlidir. Birden çok kas hücresi için geçerli bir durum değildir.

Merdiven Etkisi

► Çok sayıda kas telinin bir araya gelmesiyle oluşan kas demeti uyarılırsa Ya Hep Ya Hiç Prensibi yerine Merdiven Etkisi görülür.

Fizyolojik Tetanos

► Kas lifi art arda çok sık uyarılır ve kas gevşemeye fırsat bulamazsa kasılı kalır. Bu duruma fizyolojik tetanos (kramp) denir.

► Kasta oluşan kramp ve spazmlar fizyolojik tetanosa örnek verilebilir.

► Fizyolojik tetanos halindeki kas esnekliğini kaybeder ve sertleşir.

Kas Tonusu

► Çizgili kasların dinlenme durumunda iken hareket edilmediği zamanlarda hafif kasılı ve gergin olma durumuna kas tonusu denir.

► Ölüm ve bayılma durumlarının dışında, bilincin açık olduğu zamanlarda kaslar hafif kasılı ve gergindir. Yani kas tonusu halindedir.

► Kas tonusu orta beyin tarafından kontrol edilir ve vücut duruşunu belirler.

► Kas lifinin kasılabilmesi için motor nörondan uyarı alması gerekir.

Not
Kalp kasında hiç bir zaman tetanos durumu oluşmaz.
Not
Ölüm sonrası kas hücrelerinde ATP üretimi durur.Bu nedenle miyozin ile aktinin yapmış olduğu bağlantıları koparmak için yeterince ATP bulunamaz ve bu bağlantılar koparılamaz. Bu durumda kaslar kasılı kalır ve sertleşir. Buna Rigor mortis (ölüm sertliği) denir.
Çizgili Kasın Kasılma Mekanizması

► Çizgili kasta aktin ve miyozin filamentlerinin düzenli dağılımı sonucu açık ve koyu renkli bantlaşmış yapılar gözlenir.

► Aktin ve miyozin filamentler kastaki mikroskobik yapılardır. Bunlar proteinlerden oluşur.

► Açık renkli görülen bantların (aktin filamentleri) ortasında bulunan çizgiye Z Çizgisi denir. Sarkomerlerin sınırlarını oluşturur.

► Kas lifi boyunca bu Z çizgileri dizilmiştir.

► Kas lifinde iki Z çizgisi arasında kalan bölgeye sarkomer denir.

► Sarkomer; iskelet kasının kasılma birimidir. (Kalp kasında da bulunur ama düz kasta bulunmaz.)

Bir sarkomer birimi incelendiğinde şu bantlar gözlenir:

  • I Bandı: Sadece aktin filamentlerinden oluşur. Aktin proteinler ince olduğundan ışığı az kırar ve açık renkli bantlaşmaya neden olur. (İzotrop Bölge)
  • A Bandı: Aktin ve miyozin filamentlerinden oluşan bölgeye denir. (Anizotrop Bölge) Kasılma gevşeme sırasında A bandının boyu değişmez.
  • H Bandı: A bandının ortasında sadece miyozin filamentlerinden oluşan bölgeye denir. Miyozin proteinler kalın olduğundan ışığı fazla kırar ve koyu renkli bantlaşmaya neden olur.
  • Kasın kasılma mekanizması günümüzde geçerli olan Kayan Filament Modeliyle açıklanır. Bu modeli Huxley açıklamıştır.
  • Bu modele göre iskelet kasına kasılma emri geldiğinde aktin iplikleri miyozin iplikleri üzerinde kaymaya başlar. Böylece iki Z çizgisi birbirine doğru hareket eder.
Not
İskelet kasın kasılıp gevşeme sürecinde; aktin ve miyozin filamentlerinin boyu, A bandının boyu, kasın hacmi ve kütlesi değişmez.

Bu modele göre iskelet kaslarının kasılma ve gevşemesi sırasında gerçekleşen olaylar şunlardır.

Sarkomerde kasılma sırasında meydana gelen olaylar şunlardır.

  • İki Z çizgisi birbirine yaklaşır.
  • Sarkomerin boyu kısalır.
  • I bandı daralır
  • H bandı daralır, hatta görünmez olur.
  • A bandının boyu değişmez.
  • Kasın kütlesi ve hacmi değişmez.
  • Aktin ve miyozin ipliklerinin boyu değişmez.
  • Kasın boyu kısalır eni artar.
  • ATP enerjisi harcanır.

Sarkomerde gevşeme sırasında meydana gelen olaylar şunlardır.

  • İki Z çizgisi birbirinden uzaklaşır.
  • Sarkomerin boyu eski haline döner yani uzar.
  • I bandı genişler.
  • H bandı genişler.
  • A bandının boyu değişmez.
  • Kasın kütlesi ve hacmi değişmez.
  • Aktin ve miyozin ipliklerinin boyu değişmez.
  • Kasın boyu artar eni daralır.
  • ATP enerjisi harcanır.
Kasılma Sırasında Gerçekleşen Kimyasal Olaylar ve Kasılma Mekanizması

► İskelet kasın kasılması beyin tarafından kontrol edilir.

► İskelet kasları somatik sinir sistemindeki miyelinli motor nöronlarla uyarılır.

► Yani her bir kas lifi motor nöron ile uyarılır.

► Beyinden çıkan motor nöronlar ile kas lifi (hücresi) arasında bir bağlantı vardır.

► Bu bağlantı yerlerine motor uç plak denir.

► Motor nöronun kas hücresine bağlandığı bölgelerde miyelin kılıf yoktur.

► Her kas lifi (hücresi), onu kontrol eden motor sinir ile sinaps (bağlantı) yapar.

► Bir motor nöron akson uçları ile birden çok kas lifi ile sinaps yapabilir.

► Böylece motor nöronun getirdiği uyarı bu kas liflerini (kas demetini) bir grup olarak kasılmasına neden olur.

İskelet Kasının Kasılması Sırasındaki Kimyasal Olaylar

► Motor nörondaki impulsun akson ucuna gelmesi ile motor uç plağa asetil kolin denilen nörotransmitter madde salgılanır.

► Asetil kolin akson ucundaki sinaptik keseciklerin içinde bulunur.

► İmpulsun gelmesi ile asetil kolin ekzositoz ile (ATP enerjisi harcanır) sinaps boşluğuna (motor uç plağa) salgılanır.

► Asetil kolinler kas lifinin hücre zarı (sarkolema) üzerindeki sodyum kanallarının açılmasını sağlar.

► Bu kanallardan difüzyonla (ATP enerjisi harcanmadan) kas hücresinin içine sodyum iyonları geçer.

► Böylece kas hücresi depolarize olur.

► Kas hücresinin içinde oluşan uyarı, sarkoplazmik retikuluma ulaşır.

► Sarkoplazmik retikulumda depolanan kalsiyum iyonları uyarı alınca sarkoplazmaya salınır. (Difüzyon ile)

► Sarkoplazmada yoğunluğu artan kalsiyum iyonları aktin filamentinin üzerinde bulunan özel proteine bağlanır.

► Kalsiyum iyonları aktin üzerinde bulunan ve miyozin ile bağlanmayı engelleyen proteinleri inaktif eder.

► Böylece miyozinler aktin ile bağlantı kurar.

► Kalsiyum iyonları miyozin üzerinde bulunan ATPaz enzimini aktifleştirir.

► Aktifleşen ATPaz etkisiyle ATP molekülü hidroliz olur ve ATP enerjisi açığa çıkar.

► Açığa çıkan ATP enerjisinin etkisi ile miyozin başı aktine bağlanır ve aktin filamentleri sarkomerin merkezine doğru kayarak hareket etmeye başlar.

► Böylece kas kasılır.

► Miyozin başına yeni bir ATP molekülünün bağlanması ile miyozin aktini bırakır.

► Ortamda kalsiyum iyonlarının yeterli olması ile miyozin bağlanma bölgeleri açık kalır ve ATP olduğu sürece bu döngü devam eder.

İskelet Kasının Gevşemesi Sırasındaki Kimyasal Olaylar

► İmpuls iletimi kesilince kas gevşemeye başlar.

► Sarkoplazmada bulunan kalsiyum iyonları aktif taşıma ile (ATP enerjisi harcanır) tekrar sarkoplazmik retikuluma taşınır.

► Sarkoplazmada kalsiyum iyonlarının azalması ile; miyozin üzerindeki aktinin bağlandığı bölgeye protein tekrar gelir,

► Bu protein kompleksi aktinin miyozine bağlanmasını engeller. Böylece miyozinin aktine bağlandığı bölge kapanır.

► Böylece kasılma durur.

► Miyozin aktinden ayrılır. Kas lifi gevşer.

Dikkat

► Kas hem kasılırken hem gevşerken ATP enerjisi harcanır.

► Kasılıp gevşeme sırasında kasın hacmi ve kütlesi değişmez.

► Kasın gevşemesi kasılmaya göre daha uzun sürer.

► İskelet kaslar somatik sinir sistemine ait miyelinli nöronlarla uyarılır.

► Kas hücresi ile motor nöronun bağlantı yaptığı ve miyelin kılıf bulunmayan bölgelerine motor uç plak denir.

► Motor uç plağa uyartı geldiğinde asetil kolin denilen nörotransmitter madde salgılanır.

► Kasılma sırasında; kalsiyum iyonları sarkoplazmik retikulumdan sarkoplazmaya bırakılır. (Difüzyonla)

► Gevşeme sırasında; kalsiyum iyonları sarkoplazmik retikuluma geçer. (Aktif taşıma ile)

Kaslarda Enerji Metabolizması
  • Kas hücreleri kasılıp gevşerken ATP enerjisi harcar.
  • Bir kas aktivitesinde sırası ile kullanılan enerji kaynakları şunlardır.

1. Kasılma için gerekli enerji öncelikle kas hücresinde hazır olan ATP moleküllerinden sağlanır. Bunun için ATP molekülü hidroliz olur. Hazır bulunan bu ATP'ler çok kısa sürede tükenir.

2. ATP'nin tükenmesi durumunda kaslarda dinlenme halinde depolanan kreatin fosfattan ATP sentezlenir ve bu ATP kullanılır.

Not
Dinlenme sırasında kreatin tekrar kreatin fosfata dönüştürülerek kreatin fosfat depoları doldurulur.

3. Üretilen enerji kasların kasılıp gevşemesine hala yeterli değilse bu durumda kas hücresinde depolanan glikojen molekülü parçalanır ve glikozlara dönüştürülür. Oluşan glikozlar oksijenli solunum ya da gerektiğinde laktik asit fermantasyonunda kullanılarak ATP üretimi gerçekleştirilir.

► Laktik asit fermantasyonu zorunlu enerji ihtiyacı durumlarında iskelet kasları tarafından gerçekleştirilen bir reaksiyondur. (Memelilerin olgun alyuvar hücreleri de enerji ihtiyaçlarını bu yolla sağlar.)

► Laktik asit fermantasyonunda oksijenli solunuma göre daha kısa sürede ATP üretimi gerçekleşir.

► Ancak elde edilen ATP miktarı çok azdır.

► Yoğun kas faaliyetlerinde, oksijen azlığı durumlarında, kısa süreli laktik asit fermantasyonu ile üretilen ATP kullanılır.

► Bu hayat kurtarıcı bir enerjidir.

► ATP elde edildikten sonra oluşan laktik asit kas hücrelerinden kana verilerek karaciğere taşınır ve burada piruvata dönüştürülür.

► Bu piruvatlar tekrar oksijenli solunumda kullanılır.

► Laktik asidin kasta birikmesi kas yorgunluğuna yol açar.

Kas faaliyetlerinde azalan ve artan moleküller şöyledir.
Azalanlar Artanlar
ATP ADP
Kreatin Fosfat Fosfat
Glikoz Kreatin
Oksijen CO2
pH H2O
Glikojen Isı
Asitlik  
Laktik Asit  
İskelet Kas İlişkisi

► İskelet kaslarını kemiklere bağlayan lifli bağ dokuya tendon denir.

► Tendon fiziksel gerilmelere karşı çok dayanıklıdır.

► Gerilme sırasında boyca uzamaz ve kasılmaz.

► Temel görevi kastan aldığı gücü kemiğe ileterek hareketin gerçekleşmesini sağlamaktır.

► Vücudumuzdaki en büyük tendonlardan biri; baldır kasımızı topuk kemiğimize bağlayan aşil tendonudur.

► Hareketin gerçekleşebilmesi için kasların kasılarak güç yaratmaları gerekir.

► Vücut kısımlarının ileri geri hareket edebilmesi için, iskeletin aynı bölümüne bağlanmış olan iki kasa ihtiyaç vardır.

► Eğer aynı bölüme bağlı olan kaslar birbirine zıt yönde çalışarak hareketi sağlıyorsa bu tür kaslara antagonist kas denir.

► Kolun üst kısmındaki pazu kasları zıt çalışan antagonist kaslara örnek verilebilir.

► Antagonist kaslardan biri kasılırken diğeri gevşer. Böylece hızlı ve dengeli hareket sağlanır.

► Kolun ön tarafındaki kas bükücü, arka tarafındaki kas açıcı kas adını alır.

► Kolumuzu dirsekten büktüğümüzde; bükücü kas kasılır, açıcı kas gevşer.

► Kolumuzu dirsekten açtığımızda; bükücü kas gevşer, açıcı kas kasılır.

► Zıt çalışmayan, aynı anda kasılıp aynı anda gevşeyen kaslara ise sinerjist kaslar denir.

► Bu kaslar bir ekleme aynı yönde etki ederek aynı hareketin yapılmasını sağlar.

► El bileğindeki kaslar, karın ve sırt kasları sinerjist kaslardır.

Destek Hareket Sistemi Rahatsızlıkları

Enfeksiyonlar, yetersiz beslenme, hareketsizlik, darbeler, travmalar destek ve hareket sistemi rahatsızlıklarına neden olabilmektedir.

Eklem Rahatsızlıkları

► Bu rahatsızlıklar kalıtsal olabileceği gibi sonradan çevresel faktörlerin etkisiyle de ortaya çıkabilir.

► Genellikle mikroorganizmalar ve ağır çalışma şartları eklem rahatsızlıklarını ortaya çıkarmaktadır.

► En sık rastlanılan eklem rahatsızlıkları halk arasında romatizma olarak adlandırılan eklem romatizması ile eklem iltihabıdır.

► Eklem romatizmasında (Romatoid artrit) eklemlerde ağrı, şişme ve hareket zorluğu görülür.

► Özellikle çocukluk döneminde geçirilen boğaz enfeksiyonlarının uzun sürmesi, etkili bir şekilde tedavi edilmemesi sonucu kalp kapakçıkları romatizması oluşabilmektedir.

► Eklem iltihabı ise romatizmal nedenlerden kaynaklanabileceği gibi mikroorganizmaların eklem bölgelerine yerleşmesi ve o bölgenin iltihaplanmasıyla oluşur.

► Bu durumda eklem bölgesi şişer ve şiddetli ağrılar oluşur.

► Sağlıklı beslenmek, soğuk ve rutubetli ortamlardan uzak durmak, boğaz enfeksiyonlarını zamanında tedavi ettirmek bu hastalıklardan korunmamızı sağlar.

Kırık

► Kemik bütünlüğünün çarpma, vurma, düşme sonucu bozulması olayıdır.

► Genellikle merdivenden düşme, kar veya buzda kayma, trafik kazaları gibi durumlarda meydana gelir.

► En sık kol ve bacak kemiklerinde kırık oluşmaktadır.

► Kırıkların tedavilerinde platin çubuklarla kaynaştırma, doku mühendisliği ile kırık bölgeyi kemik yamalarla onarma ve teknolojik uygulamalardan biri olan protez kullanma uygulanmaktadır.

Çıkık

► Oynar eklemlerdeki eklem bağlarını ve eklem kapsülünü zorlayan bir hareket sonucu kemiklerin eklem yerlerinden ayrılması olayıdır.

► Genellikle omuzda, parmaklarda, bilekte, kalçadaki eklemlerde meydana gelir.

► Eklem hareket edemez. Ağrı, şişlik ve morluk oluşur.

Burkulma

► Eklemlerin çevresinde bulunan bağların ani ve sert hareketler sonucu kısmen yırtılması durumudur.

► Burkulma en sık ayak eklemlerinde görülür.

► Yüksekten atlama, ayağın içe veya dışa dönmesi, yüksek topuklu ayakkabılar burkulmaya neden olabilir.

Zorlanma

► Kaslara normal olarak kaldırabileceği gücün üzerinde yük uygulanması durumunda kas liflerinin zedelenmesi ya da kopmasıdır.

► Yorgun veya ısınmamış kasın ani hareketi sırasında da zorlanma olabilir.

► Bu nedenle spor yaparken hafif hareketlerle kasların ısıtılması gerekir.

► Zorlanmanın olduğu bölgede ağrı ve yanma hissedilir.

Menisküs Yırtığı

► Menisküs, dizde kıkırdak dokudan oluşan bir yapıdır.

► Dizin içine yerleşmiş olarak bulunan iki adet menisküs, eklem yüzeyini kaplar ve onu yastık gibi destekler.

► Eklemin harekete uyum sağlamasında etkilidir.

► Menisküsün zarar görmesi kireçlenmeyi artırır.

► Spor faaliyetleri sırasında ani hareket ve zorlanmaya bağlı olarak menüsküs yırtılması olabilir.

► Menisküs yırtığı sonucunda eklemde şişlik, ağrı, hareketin kısıtlanması gibi belirtiler görülür.

Osteoartrit (Kireçlenme)

► Bir başka eklem hastalığı osteoartrittir. Halk arasında kireçlenme olarak bilinir ancak gerçekte eklemlerde kireç birikimi görülmez.

► Eklemlerdeki kıkırdak dokunun yıpranmasına bağlı olarak buradaki sıvının azalması sonucunda eklem hareketinde zorluk, hareket ettikçe artan ağrı görülür.

Raşitizm

► Büyüme döneminde D vitamini yeterli miktarda alınamazsa kemiklerde yumuşama ve eğilme meydana gelir. Bu duruma raşitizm adı verilir.

Osteomalazi

► Yetişkinlerde ise osteomalazi denen kemik hastalığının oluşmasının sebeplerinden biri yine D vitamini eksikliğidir.

► Raşitizm ve osteomalaziden başka halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz da yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır.

Osteoporoz

► Osteoporoz, kemik kütlesinde azalmaya bağlı olarak kemiğin gücünün düşmesine ve kırılganlığının artmasına neden olur.

► Özellikle kadınlarda ve ileri yaşlarda daha sık görülebilen bu hastalığın başlıca nedenleri arasında D vitamini ve kalsiyum eksikliği, sağlıklı beslenmeme, egzersiz yetersizliği sayılabilir

Destek Hareket Sisteminin Sağlıklı Yapısının Korunması
  • Destek ve hareket sisteminin sağlıklı yapısının korunması için beslenme, spor ve uygun duruş son derece önemlidir.
  • Uygun duruş, vücudun düzgün gelişmesini sağlamak, kemiklerde şekil bozukluklarının ortaya çıkmasını önlemek için önemlidir.
  • Bu nedenle otururken ve yürürken dik durmaya özen gösterilmelidir.
  • Ağır yük taşınmamalı, yük taşınırken iki el birlikte kullanılarak denge sağlanmalıdır.
  • Yerden yük kaldırılırken dizler bükülmelidir.
  • Çantalar tek omuzda taşınmamalı, yükün eşit dağılması için sırt çantası tercih edilmelidir.
Vitamin ve Minerallerin Önemi
  • Destek ve hareket sisteminin yapısını oluşturan dokuların sağlıklı gelişimi için hayvansal ve bitkisel proteinlere, vitaminlere ve minerallere gereksinim vardır.
  • Proteinli besinlerin yeterli miktarda alınmaması, kaslarda bulunan aktin ve miyozin proteinlerinin yıkımına yol açarak kas erimesine neden olur.
  • Ayrıca protein eksikliği kemik hücrelerinin ara maddesindeki protein oranının azalmasına neden olduğundan kırıklar geç onarılır.
  • A, C, D vitaminleri kemik gelişiminde önemlidir.
  • Özellikle D vitamini kemiklerin sağlıklı gelişimi için gereklidir.
  • Karaciğer, yumurta sarısı, tereyağı gibi besinlerde bulunan provitamin D, güneşin ultraviyole ışınlarının etkisi ile deri altında D vitaminine dönüşür.
  • D vitamini kalsiyumun bağırsaklardan emiliminde rol oynadığından yetersizliğinde kanda kalsiyum değeri düşer.
  • Kemiklerden kana kalsiyum geçişi hızlanır ve kemiklerde yumuşama, diş çürümeleri, kemik eğrilikleri gözlenir.
  • Çocuklarda bu duruma raşitizm, büyüklerde osteomalazi denir.
  • Hamile ve bebeğini emziren annelerin, gelişme döneminde olan çocukların ve yaşlıların D vitamini ile kalsiyum mineraline gereksinimi fazladır.

Spor Yapmanın Önemi
  • Spor, kasların çalışmasını düzenleyerek kan dolaşımını hızlandırır.
  • Hücrelere daha bol besin ve oksijen gitmesini sağlar.
  • Kas telleri ve kas dokusu güçlenerek daha dayanıklı olur.
  • Bol oksijen ve açık havada yaşa uygun olarak yapılan sporlar, kasların ve kemiklerin sağlıklı olmasını destekler.
  • Bu nedenle yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmeli; yaş, fiziksel durum, meslek ve sağlık durumları göz önüne alınarak uygun bir spor ile kas ve iskelet sistemi desteklenmeli; uygun duruş alışkanlığı edinilmelidir.

Konuya Ait Çıkmış Sorular

Soru 1.

Aşağıdaki şema, insanda bir sarkomerin yapısını göstermektedir.

Kayan iplikler hipotezine göre, kasılmış bir çizgili kasın gevşemesi sırasında,

I. H bandının kısalması,

II. A bandının aynı kalması,

III. I bandının kısalması,

IV. Z çizgilerinin birbirinden uzaklaşması

Olaylarından hangileri görülür?

(2007-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS))

A. I ve II
B. I ve III
C. II ve III
D. II ve IV
E. III ve IV

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Soru 2.

Bir iskelet kasında gerçekleşen,

I. Kas hücresinin endoplazmik (sarkoplazmik) retikulumundan Ca++ iyonlarının serbest kalması,

II. Miyozin ile aktin filamentlerinin ATP kullanılarak birbiri üzerinde kayması,

III. Kas hücresinde oluşan depolarizasyonun kas hücresi zarı boyunca yayılması,

IV. Ca++ iyonunun aktin filamentine bağlanmasıyla miyozinin aktine bağlanma bölgelerinin açıl- ması,

V. Motor uç plaklarındaki nörondan sinaptik boşluğa asetilkolin salınması

Olaylarının doğru sırası aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

(2010-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))

A. I – IV – III – V – II
B. II – V – I – III – IV
C. III – V – I – II – IV
D. V – II – I – IV – III
E. V – III – I – IV – II

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Soru 3.

Yemek yedikten sonra uzun süre yüzen bir insan enerji elde etmek için kandaki glukozu kullandıktan sonra aşağıdaki moleküllerden hangisini ilk olarak kullanır?

(2010-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))

A. Kan proteinlerini
B. Kas proteinlerini
C. Karaciğerde depolanmış glikojeni
D. Kandaki aminoasitleri
E. Yağ dokuda depolanmış yağı

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Soru 4.

İnsanın iskelet kası dokusunda, uzun süreli egzersizde,

I. Kreatin fosfat,

II. Laktik asit,

III. Glikojen,

IV. ADP,

V. İnorganik fosfat

Moleküllerinden hangilerinin miktarında artış görülür?

(2011-Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS))

A. I, II ve III
B. I, III ve IV
C. II, III ve V
D. II, IV ve V
E. III, IV ve V

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...

Konu İle İlgili Sorular

Soru 1.

Çizgili kasların kasılması sırasında enerji kaynağı olarak kullanılan;

   I. Glikoz

   II. Kreatin Fosfat

   III. Yağ moleküllerinin

Kullanım sırası aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A. I - II - III
B. I - III - II
C. II - I - III
D. II - III - I
E. III - I - II

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...


Soru 2.

Kas hücrelerinin zarına ne ad verilir?

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...


Soru 3.

Bir iskelet kasında gerçekleşen,

I. Kas hücresinin endoplazmik (sarkoplazmik) retikulumundan Ca++ iyonlarının serbest kalması,

II. Miyozin ile aktin filamentlerinin ATP kullanılarak birbiri üzerinde kayması,

III. Kas hücresinde oluşan depolarizasyonun kas hücresi zarı boyunca yayılması,

IV. Ca++ iyonunun aktin filamentine bağlanmasıyla miyozinin aktine bağlanma bölgelerinin açıl- ması,

V. Motor uç plaklarındaki nörondan sinaptik boşluğa asetilkolin salınması

Olaylarının doğru sırası aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

(2010-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))

A. I – IV – III – V – II
B. II – V – I – III – IV
C. III – V – I – II – IV
D. V – II – I – IV – III
E. V – III – I – IV – II

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...


Soru 4.

Çizgili kaslarda görülen,

   I. Enine bantlaşma

   II. Somatik sinir sistemine bağlı çalışma

   III. İstemli çalışma

Özelliklerinden hangileri kalp kasında da görülür?

A. Yalnız I
B. Yalnız III
C. I ve II
D. II ve III
E. I, II ve III

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...


Soru 5.

İnsan vücudundaki bütün kas çeşitleri için;

   I. Aktin ve miyozin bulundurma

   II. Sinir sistemi ile kontrol edilme

   III. Enine bantlaşmalar gösterme

   IV. Hızlı kasılıp çabuk yorulma

Özelliklerinde hangileri ortak olarak bulunur?

A. I ve II
B. I ve III
C. II ve IV
D. I, II ve III
E. I, III ve IV

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...


Soru 6.

Kalp kası, düz kas ve iskelet kası tiplerinin her üçü için aşağıdaki ifadelerden hangisi ortak değildir?

A. Aktin ve miyozin filamenti bulunur.
B. Kasılıp gevşerken hacimleri değişmez.
C. En az bir çekirdek bulundururlar.
D. Sarkomer bulundururlar.
E. Enerji üretir ve tüketirler.

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...


Soru 7.

Çizgili kasların kasılması sırasında ihtiyaç duyulan enerjinin elde edilebilmesi için,

Tepkimelerinin gerçekleşme sırası aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A. I, II, IV, III
B. I, IV, II, III
C. II, I, III, IV
D. II, IV, I, III
E. III, II, I, IV

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...


Soru 8.

Yemek yedikten sonra uzun süre yüzen bir insan enerji elde etmek için kandaki glukozu kullandıktan sonra aşağıdaki moleküllerden hangisini ilk olarak kullanır?

(2010-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS))

A. Kan proteinlerini
B. Kas proteinlerini
C. Karaciğerde depolanmış glikojeni
D. Kandaki aminoasitleri
E. Yağ dokuda depolanmış yağı

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...


Soru 9.

Kas doku, iskelet sistemi ile beraber vücudumuza şekil veren, destek olan bir dokudur. Kas dokudan oluşan kas sisteminin faaliyetleri ile ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A. Damarların yapısındaki kaslar kasılarak kanın ilerlemesini sağlar.
B. İdrar kesesindeki kaslar kasılarak idrarın vücutta uzaklaştırılmasına yardım eder.
C. Gözdeki damar tabakada bulunan kirpiksi kaslar göz uyumunda rol oynar.
D. Ürettiği hormonlarla kırmızı kemik iliğini uyararak kan ürettirir.
E. Peristaltik hareketlerle besinlerin sindirim kanalında ilerlemesini sağlar.

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...


Soru 10.

Kasların kasılması için gerekli Ca iyonlarının depolandığı organel hangisidir?

A. Sarkoplazma
B. Golgi aygıtı
C. Ribozom
D. Lizozom
E. Sarkoplazmik retikulum

Doğru Cevap İçin Tıklayınız...


BiyolojiHikayesi

Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!

Bilgilerimiz

Adres

Efeler-Aydın

Email

info@biyolojihikayesi.com

Phone

................

Bülten

© Biyoloji Hikayesi. All Rights Reserved. Designed by Biyoloji Hikayesi
Distributed By: Hamza EROL