Bitkilerde Su ve Minerallerin Taşınması Konusuna Ait Sayfa

Konu Detayı Sayfası

Bitkilerde Su ve Minerallerin Taşınması

Bitki Biyolojisi

Bitkilerde Madde Taşınması

1795

Özetini Okumak İçin Tıklayınız...

Bitkilerde Su ve Minerallerin Taşınması:

  1. Köklerde Emilim:

    • Su Alımı: Kökler, topraktan suyu alarak bitki için temel bir bileşen olan suyu sağlar.
    • Mineral Alımı: Kökler, topraktan mineralleri alarak bitkinin büyümesi ve metabolik süreçleri için gerekli olan besin maddelerini sağlar.
    • Kök Tüyleri: Kök tüyleri, su ve minerallerin emilimini artırmak için kök yüzeyini artırır.
  2. Sap Akışı:

    • Xilem ve Floem: Xilem, su ve minerallerin köklerden yukarıya taşınmasından sorumludur. Floem ise organik besin maddelerini (örneğin şeker) taşır.
    • Transpirasyon ve Translokasyon: Transpirasyon, yapraklardan suyun buharlaşmasıdır. Bu, xilemde negatif basınç oluşturur ve suyun yukarı taşınmasını sağlar. Translokasyon ise floem aracılığıyla organik besin maddelerinin taşınmasıdır.
  3. Su ve Mineral Taşıma Mekanizmaları:

    • Aktif Taşıma: Kök hücreleri, aktif taşıma yoluyla mineralleri köklerden yukarı taşır.
    • Osmotik Basınç: Kök hücrelerindeki osmotik basınç, suyun köklerden yukarı taşınmasını sağlar.
    • Transpirasyon-Çekiş Modeli: Yapraklardan suyun buharlaşması, xilemdeki suyun yukarı doğru çekilmesine neden olan transpirasyon-çekiş modelini oluşturur.
  4. Mineral ve Su Taşınmasını Etkileyen Faktörler:

    • Çevresel Koşullar: Toprak nem oranı, sıcaklık ve ışık gibi çevresel faktörler, su ve mineral taşınmasını etkileyebilir.
    • Bitki Morfolojisi: Bitkinin kök yapısı ve büyüme koşulları, su ve mineral emilimini etkileyebilir.
    • Fitohormonlar: Bitki büyüme hormonları, su ve mineral taşınmasını düzenleyebilir.
  5. Önemi ve Uygulamaları:

    • Büyüme ve Gelişme: Su ve mineraller, bitki büyümesi ve gelişmesi için temel bileşenlerdir.
    • Besin Alımı ve Verimi: Bitkiler, su ve mineralleri alarak besinlerini sentezler ve verimli bir şekilde büyür.
    • Tarım ve Bahçecilik: Su ve mineral taşınması, tarım ve bahçecilikte bitki yetiştirme tekniklerinin temelini oluşturur.

Su ve minerallerin bitkilerde taşınması, bitki büyümesi ve metabolizması için hayati öneme sahiptir. Bu süreç, bitkinin beslenmesini sağlar, büyümesini destekler ve çevresel streslere uyum sağlar. Bu nedenle, bitki yetiştiriciliği ve tarım alanında su ve mineral taşınması süreçlerinin anlaşılması önemlidir.

Bitkilerde Su ve Minerallerin Gövde ve Yapraklara Taşınması

  • Bir bitkiye köklerinden giren suyun büyük bir kısmı, yapraklarındaki stomalardan (gözenek) terleme yoluyla buharlaşır.
  • Stomalar, karbondioksit almak için açık oldukları sırada su da buharlaşarak bitkiden uzaklaşır.
  • Bu kaçınılmaz su kaybı (terleme) bitkiye iki türlü yarar sağlar.
  • Birincisi, ışık absorbe ederken çok fazla ısıyı emmiş olan yaprakların soğutulmasıdır.
  • İkincisi ise topraktan alınan su ve minerallerin kökten gövde ile yapraklara doğru hareket etmesini ve bitkinin topraktan su almasını kolaylaştırmasıdır.
  • Suyun bu yükselişi sırasında çözünmüş iyonlardan bitki hücreleri faydalanır.
  • Böylece metabolik faaliyetleri için gerekli olan özellikle nitrat, sülfat, fosfat ve diğer iyonlardan yararlanmış olur.
  • Bitkilerde terleme ile su kaybı büyük oranda stomalar ile yapılır.

Image

  • Bekçi hücreleri stoma açıklığını kontrol eder.
  • Bu sayede bitkinin fotosentez sırasında gereksinim duyduğu suyun korunmasını sağlar.
  • Bekçi hücrelerinin şekil değiştirmesi stomanın açılıp kapanmasına neden olur.
  • Stomaların yaprak mezofiline bakan kısımlarında hava boşlukları bulunur.
  • Bu boşluklarda karbondioksit, oksijen ve su buharı vardır.
  • Yeterli miktarda su bulunduran ortamlarda yaşayan bitkilerde stomanın açılıp kapanmasını etkileyen en önemli faktör ışıktır.
  • Stoma; gün içinde yaprak yüzeyine ulaşan ışığın şiddeti arttıkça açılır, ışığın şiddeti azaldıkça da kapanır.
  • Çoğu bitki türünde mezofil dokudaki hava boşluklarında gündüz fotosentez başlayınca karbondioksit konsantrasyonunun azalması, stomanın açılmasını teşvik eder.
  • Gece ise çoğu bitki türünde mezofildeki hava boşluklarında karbondioksit konsantrasyonunun artması, stomanın kapanmasına neden olur.
  • Genellikle gündüzleri bekçi hücreleri, komşu epidermis hücrelerinden potasyum iyonlarını (K+) aktif taşıma ile alır. K+ iyonlarının birikimi bekçi hücrelerinde osmotik basıncın artmasını sağlar.
  • Bekçi hücrelerinde fotosentez tepkimeleri sonucu üretilen glikozlar ile gün içinde nişastanın hidrolizi ile oluşan glikozlar, sükroza dönüştürülür.
  • Sükroz miktarının artması da bekçi hücrelerinde osmotik basıncı artırır.
  • Bu durumda komşu epiderms hücrelerinden su, bekçi hücrelerine geçer.
  • Sonuç olarak bekçi hücrelerinde çevrelerindeki komşu epidermis hücrelerinden daha yüksek bir turgor basıncı oluşur.
  • Ortaya çıkan basınç, bekçi hücrelerinde dış çeperin iç çepere oranla daha fazla dışa doğru hareket etmesini sağlar ve stoma açılır.

Image

  • Genellikle gece bekçi hücrelerdeki K+ iyonları komşu epidermis hücrelerine geçer.
  • Bunun dışında sükroz miktarı azalır ve glikozlar nişastaya dönüştürülür.
  • Bu durumda bekçi hücrelerinde suda çözünen maddelerin miktarı azalır ve osmotik basınç düşer.
  • Su, bekçi hücrelerinden komşu epidermis hücrelerine geçer.
  • Bekçi hücrelerinde turgor basıncı azalır.
  • Basıncın azalmasıyla iç ve dış çeper eski konumlarına döner ve stoma kapanır.
  • Gövdedeki lentisellerden ve yapraktaki kütikula tabakasından da terlemeyle bir miktar su kaybı olmaktadır.

​​​​​Suyun yukarı doğru taşınması

  1. Kılcallık,
  2. Kök basıncı ve
  3. Terleme-çekim teorisi olmak üzere 3 mekanizma ile açıklanır.

1. Kılcallık Etkisi

  • Suyun adezyon özelliği sayesinde ksilem çeperi ile su arasında bir çekim kuvveti oluşur.
  • Su molekülleri, ksilem hücrelerinin çeperlerindeki selüloz moleküllerine tutunma eğilimindedir.
  • Bunun sonucu çok ince kılcal borulardan oluşan ksilemde, su yükselir.
  • Kılcallık etkisi, diğer faktörlere göre suyun yükselmesinde en az etkiye sahiptir.

Image

2. Kök Basıncı

  • Kökteki emici tüylerde topraktan su alımını kolaylaştırmak için osmotik basıncın yüksek tutulması gerekir.
  • Bunun için kökte mineral ve tuzlar biriktirilir.
  • Hatta gerektiğinde kökte depolanmış nişasta da hidroliz edilerek glikoza dönüştürülür ve böylece osmotik basıncın yükselmesi sağlanır.
  • Bu olaylar sonucu kök emici tüylerinin osmotik basıncı, toprak çözeltisindeki osmotik basınçtan daha yüksek olur.
  • Ayrıca osmotik basınçlardaki bu farklılık, bitkinin topraktan sürekli su almasını sağlar.
  • Kökteki merkezî silindiri kuşatan endodermis, iyonların merkezî silindirden geri çıkmasını engeller.
  • Merkezî silindirdeki mineral birikimi, osmotik basıncı artırır.
  • Su, korteksten merkezî silindirdeki ksileme doğru akar.
  • Suyun ksilemde akışını artıran bu basınç kök basıncı olarak adlandırılır.
  • Bu basınç sayesinde su, gövde içinde yukarılara doğru ilerler.

  • Ancak kök basıncı, tek başına suyun taşınması için yeterli değildir.
  • Yandaki görselde bitki köklerinin suyu alması, cıvanın cam boru içerisinde yükselmesine neden olur.
  • Bunun sebebi kök basıncıdır.

Image

Gutasyon (Damlama)

  • Sabahın erken saatlerinde yaprak uçlarında çiğ tanesi gibi görünen damlacıkların oluşumuna kök basıncı neden olur.
  • Bu damlacıklar, çiğ değildir.
  • Çiğ, havadan yoğuşarak gelen sudur.
  • Bu damlacıklar, su ve minerallerin kök basıncı etkisiyle yaprak kenarlarında bulunan ksilemlerle bağlantılı hidatodlardan dışarı atılması ile oluşur.
  • Bu olay gutasyon (damlama) olarak adlandırılır.
  • Gutasyonda su, kök basıncı ile yapraktan dışarı atılmaya zorlanır.
  • Gutasyon olayı sırasında bitkide mineral ve tuz kaybı olur.
  • Bu, suyun gövde içinde yukarı doğru taşınmasında etkili bir durumdur.

Image

Kohezyon - Gerilim Teorisi

  • Terleme ile yapraktan buharlaşan bir su molekülü, ksilem içinde alt tarafta yer alan bir sonraki su molekülünü yukarı doğru çeker.
  • Bu çekim gücü, yaprağın su kaybetmesi sonucu o bölgedeki ozmotik basıncın artması ile ortaya çıkar.
  • Çünkü ozmotik basıncın artması, emme kuvvetini de artırır.
  • Bu durum suyun yukarı doğru çekilmesine neden olur.
  • Su molekülü, kutupsal bir moleküldür.
  • Bir tarafı negatifken diğer tarafı pozitiftir.
  • İki su molekülünün karşıt yüklü tarafları, birbirini çeker.
  • Bu sırada hidrojen bağı kurulur.
  • Hidrojen bağı, su moleküllerini bir arada tutar.
  • Moleküllerin bu şekilde birbirlerine bağlı kalma eğilimi kohezyon olarak adlandırılır.
  • Benzer bir çekim, su molekülleri ile ksilem duvarını oluşturan selüloz molekülleri arasında gerçekleşir.
  • Bu tip bir çekim adhezyon olarak adlandırılır.
  • Su molekülleri ve selüloz molekülleri üzerindeki karşıt elektrik yükleri, birbirini çekerek ksilemin duvarlarında su tutan hidrojen bağlarını oluşturur.
  • Adhezyon, kohezyona göre çok güçlü değildir. İnce bir su sütununu tutabilir.
  • Terleme, kohezyon ve adhezyon sayesinde su molekülleri bir sütun hâlinde ksilemden yukarı doğru taşınır.
  • Kök bölgesinde ksilemdeki su yukarı doğru çekilince de bu bölgede osmotik basınç artar ve topraktan su çekilir.
  • Bu durum kohezyon - gerilim teorisi olarak adlandırılır.
  • Suyun ksilemde kökten gövde ve yapraklara taşınması, tek yönlü gerçekleşir.
  • Dar çaplı trakeitlerde su daha yükseklere taşınır.
  • Ksilemde su taşınması sırasında enerji harcanmaz.

BiyolojiHikayesi

Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!

Bilgilerimiz

Adres

Efeler-Aydın

Email

info@biyolojihikayesi.com

Phone

................

Bülten

© Biyoloji Hikayesi. All Rights Reserved. Designed by Biyoloji Hikayesi
Distributed By: Hamza EROL